Mehmet KIZILASLAN
Nezaketsizler
35-40 Yıl boyunca, onurlu bir şekilde öğretmenlik görevini yapıyor ve emekliye ayrılıyor. Bir gün Nazilli İlçe Milli Eğitim müdürlüğüne gelmesi söyleniyor. Gidiyor ve en düşük dereceli bir görevli tarafından eline imza karşılığı bir belge tutuşturuluyor.
Eline tutuşturulan ve sanki borç para almışta bankadan senet imzalatılıyormuş gibi imzası karşılığında verilen belge, şerefli, onurlu, bir yeni emekli öğretmenimize verilen, Hizmet Şeref Belgesi.
Bu hizmet şeref belgesinin altında Aydın Valisi Sayın Hüseyin Aksoy’un imzası var. Büyük bir olasılıkla Sayın valinin bu belgeyi bu şekilde vereceklerinden haberi yoktur. Belki de bir törenle, İlçe Milli Eğitim müdürleri tarafından verileceğini düşünmüştür. Çünkü bu tür belgelerin veriliş şekli öyledir.
Sayın Valim, bu belgeyi imzaladıktan sonra, Bir üst yazıyla “böyle, şöyle verilecektir” diye yazmak zorunda değil ki. Gönderilen İl Milli Eğitim Müdürlüğü de, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de Devlet terbiyesi almış olacaklarından nezaketsiz bir uygulama yapamazlar diye düşünmüştür.
Ne yazık ki Devlet terbiyesini almamış bazı İl müdürleri, ilçe müdürler ve şube müdürleri böylesi bir Şeref belgesini, ayaklarına çağırtarak ve en alt derecedeki bir memurun elinden, O şeref belgesine layık kimseye, nezaketsizce veriyorlar. Liyakatsizlik ve nezaketsizlik örneği bir uygulama. Kınıyorum ve Sayın Vali Hüseyin Aksoy beyefendinin gereğini yapacağına inanıyorum.
Bir başka nezaketsizlik örneği, TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu müdürlüğü tarafından yapıldı geçtiğimiz günlerde. Yine büyük bir olasılıkla Cumhur Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgileri dışında gelişen bir olaydır bu olay. Bir devlet kurumuna her vatandaş randevu alarak, randevu saatinde, almayarak görüşme sırasını bekleyerek, istediği zaman ziyaret edebilir.
Buradaki durum da, Liyakatsiz ve nezaketsiz bir kurum yetkilisinin, ülkemizde, kraldan çok kralcı görüneyim derken, yaptığı densizlik örneğidir.
Belki bugün yazdığım konular, çok küçük konular gibi görüne bilir, sayın okuyucularım. Ancak toplumların yönetiminde Liyakat ve Nezaket çok önemlidir. Böylesi densizlik örneği küçük olaylar, Milletin Devlete olan sevgisini, saygısını azaltır.
Hoş bu densizlikleri yapanlar Devleti değil de, Hükumeti temsil ediyoruz diye düşünüyorlarsa, bu seferde, Hükumete olan sevgiyi, saygıyı, güveni azalttıklarından dolayı cezalarını çekmelidirler.
Devlet kademeleri, devlet terbiyesi almış, liyakat sahibi, nezaket kurallarını bilen ve uygulayanların yeri olmak zorundadır. Aksi halde çürümeye, yozlaşmaya, laçkalığa ve sonunda çöküşe mani olamazsınız.
Bu ülke hepimizin efendiler. Hani derler ya “Çingeneyi çavuş yapmışlar önce babasını kesmiş” diye. Şimdi nezaket kurallarına en çok uyma zamanıdır. İnsanlar ve kurumlar kendilerine saygı duyulsun istiyorlarsa, önce muhataplarına saygı göstermek zorundadırlar.
Nezaket, insanın en iyi erdemlerinden birisidir. Bazılarına enjekte etsek de yakışmaz, durmaz. O halde o yakışmayanlara da; devlet kademesi vermemek, verildiyse de geri almak gerekmez mi?
Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.