Muğla’da 3’üncü Acil Tıp sempozyumu
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı ev sahipliğinde Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Denizli Pamukkale Üniversitesi,...
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı ev sahipliğinde Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, Denizli Pamukkale Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, İzmir Bakırçay Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ve Uşak Üniversitesinin katılımıyla Akyaka Yücelen Otel'de 3. Muğla Acil Tıp Sempozyumu düzenlendi.
Sempozyuma MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Sülün ile Prof. Dr. Celal Ateş, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Cüneyt Karakuş, Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yalçın Gölcük, Genel Sekreter Vekili Çetin Haliloğlu, dekanlar, öğretim üyeleri, acil tıp asistanları ve sağlık çalışanları katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan MSKÜ Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yalçın Gölcük, "Acil Tıp, sektörünün dinamik ve kritik bir alanı olup, sürekli değişen ve gelişen bir yapıya sahiptir. Acil tıp asistanları ve uzmanları, sağlık sektörünün vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu profesyonellerin rolü hayati önem taşımaktadır. Bu sempozyum acil tıp asistanlarının mesleki gelişimine katkıda bulunacaktır. Bu etkinlik, acil tıp alanında çalışan akademisyenlerin aralarındaki iş birliğini teşvik etmeyi hedeflemektedir. Mesleki girişimi desteklemek için bir araya geldik" diye konuştu.
Dekan Karakuş "Acil tıp candır"
Acile başvuran çoğu hastanın şikayetlerinin acil nitelikte olmadığını vurgulayan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Cüneyt Karakuş ise, "Acil tıp, tıp biliminin hem en eski hem de en yeni anabilim dallarından biri. Eski, çünkü tarih boyunca kazalar, savaşlar, afetler ve bunların sonucunda oluşan yaralanmalar, hastalar için tıbbi girişimler yapılmıştır. Yeni, çünkü tıpta bir bölüm olarak resmen kabulü ancak 1900'lü yıllara dayanmaktadır. Başvuranların büyük bölümünün şikayetinin acil nitelikte olmaması ve gereksiz başvurular kalp krizi, inme, trafik kazası gibi anında müdahale gerektiren hastaların mağdur olmasına yol açmaktadır. Acil tıp uzmanı, beklenmeyen bir sağlık probleminde hastayı tanımak, tedavi vermek, sakatlık ve ölümden korumakla görevlidir. Acil tıp, candır" dedi.
Roma tarihçisi olarak imparatorların hekimi olan Galenos'un hikayesini katılımcılarla paylaşan MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, "Galenos'un yaşadığı dünya antibiyotiğin ve klinik numunelerin veya "case study"lerin dünyası değildi ve modern tıp bu hasta merkezli yaklaşıma ne kadar uygun bunu değerlendirmek gerekli. Galenos'u da yaşadığı dönemde bırakalım diyeceğim ama onun bilhassa bu hasta merkezli yaklaşım modeli, yaşadığı dönemden yüzlerce yıl sonra bile etkili olmaya devam etmiş. Bu vesileyle sempozyumun düzenlenmesine ön ayak olan arkadaşlarımızı, dekanımızı ve acil tıp Ana Bilimdalı Başkanı Yalçın Hocayı gönülden kutlarım. Hocalarımızın öncülüğü olmasaydı farklı kurumlardan gelen arkadaşlarımızın bu bilgi ve deneyim paylaşım platformuna dahil olmaları mümkün olmazdı. Akademik metin hazırlamanın çok da kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu etkinliğin hem bilgi şöleni olarak hem de keyifli geçtiğine inanıyorum" dedi.
Konuşmaların ardından program oturumlar halinde gerçekleştirildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.