Metin AKOĞLU
Milletvekilliği yapanlar belediye başkanlığı yapmalı mı?
24 Haziran’daki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden yeni çıkan siyasi partiler bu kez de yerel seçimlerin erkene alınmasını tartışıyor. Beş yılda bir yapılan yerel seçimler için belirlenmiş olan tarih Mart 2019. Ancak yerel seçiminin erken yapılabilmesi için anayasa değişikliği şart.
Yerel seçimler erkene alınsa da alınmasa da ülkemiz yerel seçim sürecine girdi. Milletvekilliği görevinde bulunan birçok ismin gönlünde belediye başkanlığı yatıyor. O halde “Milletvekilliği yapanlar belediye başkanlığı yapmalı mı?” sorusuna cevap aramak gerekiyor.
Bu konu batı demokrasilerinde şöyle işlemektedir. Ali Kemal’in torunu Boris Johnson, Londra Belediye Başkanlığından sonra Dışişleri Bakanı olmuştur. Brexit müzakerelerindeki görüş ayrılığı nedeniyle görevinden ayrılmıştır. Brexit olayı Başbakan Teressa May’in de başbakanlığını sallamaktadır. Ayrıldığında Boris Johnson’un İngiltere’nin yeni başbakanı olacağı beklenmektedir.
Benzer olay, Fransa demokrasisinde adeta bir gelenek haline gelmiştir. Fransız politika adamı Jaques Chirac 1977-1995 yılları arasında Paris Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra 1995-2007 yılları arasında da iki dönem Fransa devlet başkanlığı görevini yapmıştır.
ABD’nin Newyork Belediye Başkanlığı’nı 1994-2001 yılları arasında Rudy Gıuliani yapmıştır. Görev yaptığı dönem içinde Newyork Dünya Ticaret Merkezlerine saldırılar gerçekleştirilmiştir. Guiliani 11 Eylül 2001 yılında baretiyle Dünya Ticaret Merkezi’ne koşmasının ardından New Yorklular ve siyasetçilerin takdirini kazandı, gayri resmi olarak Amerika’nın Belediye Başkanı sıfatına layık görüldü. Time Dergisi 2001’de Giuliani’yi “yılın adamı” seçti. (Trump aday yapılmasaydı Cumhuriyetçilerin en popüler adayı idi)
Giuliani ABD Başkan Trump’ın ekibinde yer almakta olup, ismi iki kez Dışişleri Bakanı olarak geçmiştir. Halen aynı ekipte Reza Sarrab ve Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla davalarında Trump ve Türkiye arasında Kıssinger’cilik yapmaktadır. (Trump’ın değil ülke menfaati için)
Görüldüğü gibi hiyerarşi hep dikine çalışmaktadır.
23 Nisan 1920 yılında 115 Milletvekili ile açılan birinci meclisten, (338 katılması gereken) 24 Haziran 2018 de yapılan 27’nci dönem milletvekili seçimlerine kadar toplamda 15 bin civarında parlamenter TBMM’de görev yapmıştır.
Siyasi partiler ülkeyi yönetmek için varlardır. Siyasi partilerden veya bağımsız olarak seçilmiş olan milletvekilleri, Türk siyasi tarihinin altın sayfalarındaki en onurlu yerlerini almışlardır. Yasamada görev almanın dışında yaşayabileceği başka da bir makam yoktur. Sadece bir istisna, iktidara mensup vekillerden bakan olunuyor, siyasi partinin genel başkanıysanız başbakan olunuyor (Eski sistem). Başkan olunuyor. Seçilen insanların hiyerarşik olarak beklentileri sırasıyla bu makamlar olmalıdır. Demek oluyor ki seçilmiş biri, milletvekili, bakan, başbakan ve başkan olmak için hesap yapmalıdır. Ankara’dan sonra seçildiğin yere dönüp belediye başkanı olabilmek için gümeye yatmış avcılar gibi pozisyon kollamamalıdır.
Başlangıç bölümündeki batılı örneklerin bizde de yaşanması gerekmektedir. Ters işlememeli, baskı grupları oluşturulmadan, kesinlikle yerel dinamiklerle yol alınmalıdır. Burada da tek istisna olarak, geçmişte belediye başkanlığı yapıp, milletvekilliği yapanlar ile geçmişte milletvekilliği yapmış halen belediye başkanlığı görevinde bulunanlar içinden başarılı olanlara yol açık olmalı.
Siyasete önce üye olarak, mahalle delegesi, gençlik kolları, ilçe yönetimi, ilçe başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı (illerde durum aynı) sırası ile siyaset yapılagelmektedir. Gerçekten iyi çalışmalar yapmış, halkın beğenisini kazanmış belediye başkanları Ankara’ya gönderilmelidirler. Siyasi hiyerarşi bunu asla reddetmez. Doğru olan da budur. Milletvekilliği görevini yapmış insanların geri dönüp belediye başkanlığına gaz kesmeleri asla kabul görmemelidir. Düşünmelilerdir.
Çünkü onların gidebilecekleri makam bakan olmaktır, başbakan olmaktır, başkan olmaktır. Belediye başkanı olabilme kapasitesine sahip, mimar, mühendis, şehir plancısı, doktor, işletmeci, üst düzey yönetci, öğretmen, iş adamı ve her meslekten insan potansiyeli bu topraklarda mevcuttur. Yönetmek için geri gelmeyin. Burada yerelde kalanlar olarak sizler kadar temayüz etmiş, işini bilen, becerikli, yetenekli insanların olabileceğini lütfen görün. Gelirseniz de bildiklerinizi, tecrübelerinizi aktarmanız yeterli olacaktır. Vekillik yapılan dönemlerde yurt içi ve yurt dışında edinmiş olduğunuz birikimleri bu alanda kılavuzluk yaparak da yararlı olabilirsiniz. Ne olur, siyaseti geriye doğru çalıştırmayın. Yetişmiş insanlara yol açarak sistemin dikine çalışmasına yardımcı olun.
Birikimli, donanımlı, iyi yetişmiş, kariyerli, vatandaşlık bağı ile ülkesine sıkı sıkıya bağlı ve insanı seven, şehrin anahtarlarını tereddüt etmeden verebileceğimiz, topluma almadan vermesini bilecek, insanlara hizmet için seçildiğinin bilincinde, insanları arkasından sürükleyebilecek, liderlik kapasitesine sahip, toplumun üzerinde eminliği konusunda ittifak ve itimat ettiği şehr-i emin’imizi hangi ananın doğurduğunu yaşayarak görmemize izin veriniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.