Acıbadem Bodrum Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arzu Ertürk bugünlerde Kuzey Afrika'dan özellikle Sahra'dan gelen çöl tozlarının ülkemizde genel olarak hava kirliliğini arttırdığını belirterek, "Kıyı bölgelerde gözle görülebilir bir kirlilik var. Bu toz partikülleri 2.5 ila 10 mikron civarında olup solunum yolları ile akciğerlerin en uç bölgelerine kadar ulaşıyor. Bazıları pasif olarak çıksa da yine iritasyon nedeniyle birden fazla solunum sıkıntısına neden olabiliyor. Ciddi anlamda nefes darlığı, hırıltılı solunum şikayetleri oluşturabiliyor" dedi.

KOAH veya astımı olan hastalarda, hava kirliliğinin arttığı bu dönemlerde hem şikayetlerin hem de acil başvuruların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ertürk, "Bu dönemde hastalar ilave tedavilerini düzgün almalılar. Herhangi bir şikayetleri olduğunda acil servise ya da ilgili doktorlarına danışmalılar, çok fazla efor sarf eden işler yapmamalılar, yürüyüş vakitlerini havanının temiz olduğu sırada yapmalılar, özellikle yaşlı bireyler dışarı çıkmamalı, pencere açmamalı. Bu dönemde yapılacak spor faaliyetleri ya da aktiviteler zararlı etkileri büyütecektir" diye konuştu.

Prof. Dr. Ertürk kalp ve damar hastalıklarının da aynı sistem üzerinden çalıştığını ve dolayısıyla hava kirliliğinin kalp ve damar hastalıklarında da yine acil başvuruları ve yoğun bakım girişlerini arttırdığını; bunun için de hekimlerin uyarıda bulunacağı konular ve hastaların da alacağı önlemler olduğunu ifade etti.

"Pencereleri kapalı tutun"

Çöl tozlarının özellikle bronşit, astım ve KOAH hastaları için ciddi anlamda ataklara sebep olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ertürk, "Havada çöl tozu olduğunda, kapalı ortamda kalmak, dışarı çıkılacaksa koruyuculuğu yüksek maske ile ağız ve burnu kapatmak, açık havada ağır egzersiz yapmamak ve araba kullanırken havalandırmayı çalıştırmamak yararlı önlemler olarak sıralanabilir. Ev ve iş yerlerinin pencerelerinin kapalı tutulmasını da öneriyoruz" dedi.

Hırıltılı solunumun astım veya bronşit atağının göstergesi olduğunu belirten Prof. Dr. Ertürk bu durumda mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna veya hekime başvurmalarını tavsiye etti.