Metin AKOĞLU
Korku ile yaşamak!
İnsanların nelerden ve kimlerden koktuğunu ve korkan bir insanın ruhsal durumunu düşünebiliyor musunuz?
Korku, gelecekte yıkıma ya da üzüntüye neden olabilecek bir kötülüğün gerçekleşeceği düşüncesinden doğan üzüntü ve rahatsızlık olarak tanımlanabilir.
İnsanlar bütün kötülüklerden korkmazlar. Mesela kimse haksız duruma düşeceğinden, aptalca işler yapabileceğinden korkmaz. Sadece büyük üzüntü ya da kayıplara neden olabilecek ve uzak bir tarihte değil, yakın bir gelecekte gerçekleşmesi beklenen kötülükler korku uyandırır. Kimse uzak gelecekteki felaketlerden korkmaz. Mesela hepimiz günün birinde öleceğimizi biliriz, ama bunun çok sonraki bir tarihte olacağına inandığımızdan ölümü pek düşünmeyiz.
Bizi çok üzecek, yıkım ve zarara neden olabilecek şeyler korkutucudur. Bu yüzden öyle şeylerin olacağına ilişkin işaretler bile bizi korkutur, çünkü korkulan şeylerin yaklaştığı duygusunu verir. Tehlike adını verdiğimiz kavram aslında budur, bizi korkutan bir şeyin yaklaştığı hissidir.
Büyük çoğunluğumuzun İyi ki varlar dediği bilim adamlarımızın, büyük depremlerin yaklaşmakta olduğuna dair toplumu bilgilendirdiklerini sıklıkla görüyoruz. Buna paralel olarak devlet ve yerel yönetimlerin, depreme hazırlık amaçlı neler yaptığı konusunda toplum boşluk içindedir.
Yerel Yöneticilerden beklentimiz şudur;
Deprem olasılığı, Aydın’ın genelinde vardır. Olası bir büyük depremde insanlar, öncelikle kendi yarasını saracağı gerçeğini gözden uzak tutmamalıyız. Enkazdan kendini kurtarabilmiş bir AFAD, bir Belediye çalışanının, enkaz altında eşi kalmışsa eğer, onu bırakıp başkasının yardıma gidemez. Bu nedenledir ki, AFAD, Kızılay ve Yerel Yönetimlerde çalışanlar ilk 24 saat içinde gerekli hizmetleri veremeyebilirler. Çünkü herkes önce kendini kurtarmalı ki, sonrasında afetzedelerin beklediği kamu hizmetini verebilsinler.
Bunun için önceliğin, insanların önce kendini kurtarmasının önemini, sonra ailesini, komşusunu kurtarması gerektiğini bilmesidir. Bunun için toplumsal bilgilendirilmeye ihtiyacımızın olduğu muhakkaktır.
Aydın 24 yazarlarından Sayın Ali Aksüt, geçmiş dönemlerde yapmış olduğu yerel yönetim başkanlığı ve başkan yardımcılığı birikimiyle “Aydın’da deprem gerçeği “ başlıklı bir yazı kaleme almıştır. İnsanlık ve şehircilik adına konuyu derinlemesine ele aldığı için çok teşekkür ediyorum.
Aydın Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarımıza bir çağrıda bulunmak isterim. Felaketler gelirken siyasi tercihler yapmazlar. Çünkü onlar korkusuzca gelirler, yanlış inşaatın, yanlış yapılaşmanın, yanlış şehirleşmenin intikamını alırlar ve giderler. Öyle bir fatura önünüze geldiği gün, vicdanınızla baş başa kalacak olan sizlersiniz.
Şimdi sizlere düşen, depreme hazırlık amacıyla yapılan ve yapılamayan iyileştirmeleri tartışmak yerine gereğini yapmaktır. Yıkacağını bu gün yık. Sizler, yarın deprem olduğunda bilinçli, bilinçsiz vatandaşımızın ne yapması gerektiğini ortaya koyacak projeler üretmek durumunda olan yerlerdesiniz.
Önceliğimiz, Kamu yöneticiliği duyarlığı ile hareket edip, ACİL EYLEM PLANI kapsamında, “olası bir depremden, en az can kaybı ve hasarla nasıl çıkılır” konula bir konferansa acilen ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu bilgilendirme ve eğitim konferansının, “Valilik, ilgili kuruluşlar ve belediyelerin katılımıyla Mart ayı içerinde gerçekleştirilmesi planlanan, uluslararası deprem tatbikatı” öncesinde yapılması halinde, daha faydalı olabilecektir.
Bu konferans için, ülkemizin en yetkin profesyonel kuruluşu olan AKUT Başkanı Sayın Nasuh Mahruki davet edilmelidir. Bedeli kaç lira olursa olsun. Onun vereceği bilgiler ve aldırtacağı önlemler sayesinde, bir kişinin bile canının sağ kurtulması yeter de artar bile!
Canın öneminin olmadığı bir yerde, paranın ne önemi olabilir ki!
Aydın’ın en büyük salonunda düzenlenecek büyük çaptaki konferansa, eksiksiz bütün Yerel Yöneticilerimiz, Yardımcıları, Meclis üyeleri, kendilerince önemli gördükleri çalışanları, Valilik, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, Üniversitemiz, ilgili kuruluşların temsilcileri ve alabildiğince halk, salondaki yerlerini almalıdır.
TVDEN, EGE TV kanalları konferansı naklen yayınlayabilecek şekilde programlandırılmalıdır. Naklen yapılacak yayınlar konusunda halk günler önceden bilgilendirilmeli, çeşitli nedenlerle izleyememiş insanlarımız için tekrar yayınları yaptırılması da sağlanmalıdır.
Bir afette veya depremde olası can kaybı ve hasarı en aza indirdiğinizde, başarılı yerel yöneticiler siz olursunuz. Biz de bundan dolayı sizlerle gurur duyarız.
Bunun için para lazım derseniz, üzülürüz…
Görüleceği üzere talebimiz çok masumdur. Bir etkinlik adı altında halkın eğlencesi için getirmiş olduğunuz Kuzeyin oğlu Volkan Konak’a ödenen bedelle, halkın, olası yaralarının sarılması konferansının düzenlemesi mümkün olabilecektir.
Ufuk açmak istedik. Hepsi bu…
Biz ülkede yapılamayan bir şeyin, Aydın’da gerçekleştirilmesini bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.