Keşfedilen Yeni Gezegenler Konusunda İle "Hava Ve Uzay Hukuku" Yetersiz
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Cengiz, keşfedilen dünya benzeri gezegenler ile birlikte ileride oluşacak olan sorunlara karşı ’Hava ve Uzay Hukuku’ k...
Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Cengiz, keşfedilen dünya benzeri gezegenler ile birlikte ileride oluşacak olan sorunlara karşı ’Hava ve Uzay Hukuku’ konusunun yetersiz olunduğuna vurgu yaptı.
“Keşfedilen yeni gezegenler, Dünya’nın "kuzenleri" olursa? ‘Dünya Hukuku’ buna nasıl tepki verecek?”
Yrd. Doç. Dr. Ali Cengiz, bir teorinin yıldızların yüzde 15 ila 25’i dünya benzeri gezegenlere ev sahipliği yapabildiğini savunduğunu dile getirerek, “Yine bu teori ‘Ancak yaşamın ne kadar yaygın bir şey olduğu hakkında henüz bir fikrimiz yok. Sadece bu gezegenlerin, yıldızlarının etrafında yaşamın var olmasına uygun bir kuşakta yer aldığını biliyoruz. Ve bu onlarda yaşam olduğu anlamına gelmiyor. İkisi birbirinden tamamen farklı kavramlar’ diyor. Yeni "Dünyalar" peşinde olanlar için; Nihayet, muhtemel “Dünyalar” görünür hale geldi. Bu Dünya benzeri gezegenlerin, gezegen oldukları bir bir onaylandıkça, bilim insanları da gelecek araştırmalar için, daha isabetli planları tartışmaya başlayabildi” dedi.
"Devlet, hangi irtifaya kadar egemenlik hakkı düzenleyebilir. Bunu konuşmamız lazım."
Aslında hukukun; kişilerin ve devletin hak ve yükümlülükleri ile iştigal eden bir bilim olması sebebiyle, kişilerin yeryüzünde ve yeraltındaki fiili hakimiyet sahalarındaki denetimleri düzenlediğini hatırlatan Cengiz " Bu çerçevede, acaba devletin egemenliği nereye kadar yükselmektedir? Hangi irtifaya kadar devlet egemenlik haklarını kullanabilir. Uzay boşluğu, devletin egemenlik sahasına dahil edilebilir mi? Eğer fiili hakimiyet kurulabilecek durumda ise, yani atmosferin dışında da, insanlık adına faaliyetler gerçekleştirilmeye başlandığında, ’uzay hukukunun’ önemi artacaktır. ’Hava ve Uzay Hukuku’ alanında uzman yetiştiren çok az sayıda enstitü var. Bunlardan birisi; Almanya Köln’de, diğeri Hollanda’da, bir diğeri de ’Machel Üniversitesi’nde. Bunlar, hukuk fakülteleri ile birlikte çalışan merkezler. Bunun dışında, uzay hukukunun gelişimine katkı sağlayan NASA, bu platformda da doğal olarak çok etkili. Buna paralel olarak, bazı Amerikan Üniversiteleri’nin ufak çapta çalışmaları var. Bu sebepler ile biz de öğrencilerimizin bu alana ilgi duymasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
GAÜ’de "Hava ve Uzay Hukuku" derslerinin verilmesi planlanıyor
Girne Amerikan Üniversitesi’nin konu ile gerçekleştirmiş olduğu bir ön çalışma sonrası, görüşlerini açıklayan Yrd. Doç. Dr. Ali Cengiz; Hukuk Fakültesi bünyesinde, "Hava ve Uzay Hukuku" derslerinin planlanma aşamasında olduğunu belirtirken, "Örneğin; Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu’nda ’hava hukuku’ dersleri halen yapılıyor. Bir gün bu gezegenlere seyahat edilebilir düzeye gelinirse, hiç şüphesiz buna ilişkin hukuki düzenlemeye de ihtiyaç duyulacaktır. Geçmişte, ’Ay’ın statüsüne ilişkin Birleşmiş Milletler nezdinde kabul edilen uluslararası sözleşme gibi, başka sözleşmeler de ortaya çıkmış olacak. Türkiye de uzayda, uydusu bulunan nadir ülkeler arasında. Fakat teknoloji bizzat üretilmiyor ve ithal edilmek suretiyle de, bu teknolojiye ulaşılmış olması sebebiyle, gerekli bilgi-birikim elde edilebilmiş değil. Bu konuda, ilerleme kaydedilebilmesi, hepimiz için bir temenni. İnterdisipliner bir yapıya sahip alanımızda eğer, GAÜ bünyesinde planlanan çalışmalar tamamlanabilirse, GAÜ olarak, bir insiyatif başlatmış olacağız" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.