Karne sevinci ve mutluluğu olur da; o sevinç ve mutluluğu paylaşmayan anne baba, dede, nine ve yakınları olmaz mı?

Ben de hem eski bir öğretmen, hem de bir dede olarak bütün ülkemizin okullarında eğitim öğretim yılını tamamlamış, bir kısmı bir üst sınıfa geçmiş, bir kısmı da mezun olmuş bütün sevgili öğrencilerimizin başarılarını tebrik ediyorum.

Hepsinin kendileri kadar değerli karne başarılarını.... teşekkür....takdir...hiç ayırımsız hepsini yürekten kutluyorum.

Başkaları ne eder, ne düşünür bilmem ama bana göre okulların açılması, derslerin devam etmesi...ara tatiller sonrası yaz tatiline girmesi...

Sevgili yavrularımızın bir yıl boyu her alandaki çalışmalarını, okullarımızda yıl sonu etkinlikleri olarak hem velileriyle, o il ve ilçenin protokolü ile paylaşmaları...

O önemli etkinliklerde, öğrencilerimizin kendilerini, becerilerini tanıtmak noktasındaki gösterileri....

Benim için çook anlamlı ve çok değerli eğitim faaliyetleridir...

Ve bu faaliyet kervanında.... bütün okullarımızda....

İlk...orta...lise...

Olmak üzere tam 19 milyon öğrenci okumakta.

Bir milyon iki yüz bin öğretmen de eğitim öğretim görevini icra etmekte...

Düşünün bir kere....

Neredeyse bir ülke nüfusunun dörtte biri bir nüfus....

Genç...dinamik...gelecek vadeden çok önemli bir insan unsuru....canlar...!

İşte bu nedenle, ülkemizin geleceğinde söz sahibi olacak bu öğrenciler...canlar...

Çook çok önemli ve kıymetli.

Eski bir eğitimci olarak dayanmıyor yüreğim.

Şairce bir yürek olarak sevgili yavrularımıza birkaç mısra mırıldanmak istedim...

" İçim yine sevinçlerle dolup yanıyor....!

Ruhum sanki deniz olmuş dalgalanıyor..!

Uzak uzak hedeflere hayaller kurdum yeniden....!

Vatanım, okulum, beni yetiştiren öğretmenimden.....! "

İşte öğretmen....işte okul..... işte vatan....!

Ve okulun öznesi... Ülkenin geleceği... yüreklerin süsü....

Umut ışıkları sevgili öğrenciler....!

Sizleri yetiştiren en başta değerli öğretmenlerimiz, anne ve babanız....okul yönetimi...herkes...

İyi bir yurttaş, ahlâk sahibi dürüst bir uygar vatandaş olmanız noktasında katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum, çok teşekkür ediyorum.

Çünkü bu ilgi ..bu sevgi ...bu gayretlerle sizleri geleceğe hazırlamak, sadece okulda eğitim öğretim yapmanın dışında, bütün toplumun birinci görevi eğitim olmalı...

Her bir ferdimiz , sizler için sorumluluk duymalı....

Her zaman çok sık tekrar edilen şu örneği hatırlamalıyız....

“Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir eri, bir er de bir orduyu kurtarır!”

Bir tarafta koronadan aksayan eğitim...

Diğer tarafta hepimizin yüreğini yakan deprem felaketi...

Aksayan eğitim faaliyetleri... yıkılan, harap olan okullar... yitirdiğimiz canlar...!

Konteynerlerde devam eden eğitim mücadelesi... !

Ama her şeye rağmen eğitimin yılsonu....

Yaz tatilinin başlaması...

Karne sevinç ve mutlulukları ile çocuklarımızın dinlenmeye hak ettikleri bir tatil....

İple çekilen bugünün sevinç ve hayallerini ancak o mini yavrularımız en güzel keyfini, zevkini çıkaracaklar.

Gönüllerince eğlenip dinlenmeleri için... her türlü hayata dair çalışmaları için, onları şimdiden tebrik ediyorum.

Çok yararlı ve verimli bir yaz tatili sezonu diliyorum....

Şu an tatilin başlaması nedeniyle, büyük şehirlerin otobüs garajları...tren istasyonları....hatta hava alanları tıklım tıklım dolu...Her yer öğrenciler... genç nüfus....hepsi hareketli cıvıl cıvıl...

Şehirlerde ana cadde, bulvarlar...kafeler...parklar...hepsi hareketli ve yoğun bir okul tatil olmuşluğu canlılığına tanık oluyorsunuz..

Çok gurur duyuyorum ve mutlu oluyorum.

İşte ;

Bu gençler...! Bizim gençler.... geleceğimiz gençler...umudumuz gençler...diyorum .....

Böylesine yoğun ve hareketli geçecek yaz tatilinin de bir planlaması yapılacaktır....

Büyükşehirlerdekiler Anadolu'ya...

Bir kısmı sahil bandındaki tatil şehirlerine...

Bir kısmı da köyüne, kasabasına gidecek...

Sevdikleri babaannesi...anneannesi...dedesi.... amcası veya teyzesi... kuzenleri... hasret giderecek...

Toprak bahçe işleri yapacak...

Ağaçtan meyve toplayacak .....tarladan sebze toplayacak...

Park- bahçe...yerlerinde piknik yapacak....

Ve buram buram Anadolu kokan vatan topraklarında eğlenecek....oynayacak...çalışacak...hasret giderecek....

Ne kadar anlamlı ve değerli eğitici bir yaz tatili değil mi?

Hemen ben de çocukluğumu hatırladım....

İncir bahçesi....pamuk tarlası... mısır tarlası...

Traktörle çift sürmek...

Mimzer ile pamuk ekmek....

Pamuk sulamak vb...işler....

Şehir de de pazarda karpuz satan çocuklar...

Su satan çocuklar...

Hele şu ; suuuu ...buz gibi suyu.... Paşa Yaylasından bu su ...veya Madran dağından... diye seslenen çocuklar....!

Okullar hemen kapandığında, bu bizim oğlana iyi bir esnafa çıraklığa verelim....Hem meslek öğrensin....hem hayatı... insanları....müşterileri .. alış verişi...ticaret ve esnaflık öğrensin....hem de iyi yetişip adam olsun derlerdi..

Yani pırıl pırıl, tertemiz yavrularımızı böylece hem hayata, hem de ülke geleceğine hazırlarlardı.

Yorucu ve yoğun bir eğitim yılından tatili çoktan hakkettiniz....

Aslında bu tatilde bir eğitimdir...

Tatil boyu uğraşacağınız bütün etkinlikler ;

Spor..deniz... yüzme... yürüyüş...basketbol... futbol, judo, karete...her türlü spor olmak üzere,

Kitap okuma...şiir okuma ve yazma...

Oyun...tiyatro... sinema.... konser... müzik... müzik kursları saz, gitar, bey, keman, ud vb....

Görsel sanatlar resim , heykeltıraş vb....sanatlar...

Bilim, teknoloji ve tasarım....

Bilim dünyasındaki her yenilik...

Siz, sevgili öğrencilere helâl olsun.... yarasın...!

İşte okul dışında da öğreneceğiniz çok yararlı bilgilerle, düşünce ve hayal dünyanızı, daima etkilenen, zihin ve gönül bohçasına bin bir çeşit zenginliklerle... güzelliklerle dolu, tam donanımlı bir özgüven birikimli bir öğrenci... bir birey... bir can...bir yurttaş olmak ;

İşte karne sevinci... mutluluğu...

Ve yaz tatilini yaşamak böyle olmalı...

Diye düşündüm...öğrencileri çok sevdim...

Bu ülkede, büyük şehirlerde trafik lambalarının kırmızı yanmasında otomobillere koşan...cam silmek için, mendil ve su satmak için yalvaran çocukların varlığı da hepimizin içini sızlatıyor....

Hele boyundan büyük ayakkabı boya sandığı ile ayakkabı boyayan küçük çocuklar...

Çarşıda, pazarda, her yerde var....

Tanık olduğumuz bu sosyal gerçekler karşısında insan, ister istemez eğitimde fırsat eşitliği nerede?

Sosyal devlet nerede sorusunu sormak ve bu çocukların da sahip çıkılması gerektiğine önemle vurgulamak istiyorum.

Onlar için de yazdım...

İyi tatiller....çocuklar.

Kalın sağlıcakla.