Kadınlarımız, anamız, yârimiz

Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzler hatta çocuklar ülke gündeminde ve de utanç verici bir şekilde. Erkeklik hegemonyasının kalkması için epeyce eğitilmemiz gerekecek anlaşılan derken hem de bir kadın tarafından “Bir kere oldu diye…” sarf edilen sözler de unutulacak gibi değil.                                                                          

Eğitimsizliğimizin, bencil erkek egolarımızın yansıması ile kadının sırtında kötek, karnında bebek eksik edilmemeli, el göğüste bekleyen, hizmetçi, işçi, emir kulu, kaşık düşmanı, yatakta azgın dişi, itilmişin kakılmışı görülmek istenir.

İşsizliği önlemenin çaresini çalışan kadınları eve kapatıp yerine erkekleri işe alma zihniyeti taşıyan siyasetçilerin de olduğu bir ülkede yaşıyoruz.                                                                                                            

Birde bakıyorsunuz ki; Hunlarda ve Göktürklerde Hakan ve Kadın Hakan olarak anılan eşi tahtta, birlikte yan yana oturmaktadır. Kadın hakana kısaca “Kadın Han” denmeye de başlanmıştır. Tahtta birlikte oturan kadın han ise, devlet idaresinde öncelikle takipçidir, izleyicidir. Türklerde kadının değerini burada anlayabiliriz. Erkeklerin savaşa katılmasıyla kadınlar da yanında yer alır. Ama bazen devlet idaresinin sekteye uğramaması için kadın han, hakanın yerini alır.

Halen TRT1 Televizyonunda oynayan “Diriliş” adlı diziyi anımsayınız. Her ne kadar dizi de olsa Aslıhan Hatun, Çavdar Yörüklerinin beyidir. Ertuğrul’un anası Hayme Hatun toyda yer alır, sözü dinlenir, danışılır. Kadınlar belde kılıç, elde bıçak ile savaşta, barışta erkeklerin yanındadır.  

Aynı şekilde bizim Yörüklerde kadınlar “Gocalar Meclisinde” yer alır, (Gocalar; yaşlı ve yol yordam bilen, önde gelenler anlamındadır.) sözü dinlenir, görüşü alınırdı. Büyük ebemizin köşede oturup da erkeklerle birlikte sigarasını tüttürdüğü anlatılır. Baba dedem ile ninemin atışmaları gülümsetirdi. Dedem öfke ile:                                            

“Ah Ayşe’m!                                                                                                             

Ellerin yanında ipek gibisin,                                                                                                                  

baş başa kaldık mı köpek gibisin?”  diyerek sitem ederdi.                                                                     

Türk kadını, Avrupa’da birçok ülkeden önce Atatürk’ün önderliğinde seçme-seçilme hakkına kavuşmuştur.

Türklerde kadın bu kadar güçlü iken, yaşamın merkezinde olmasına karşın dincilerin de olumsuz etkilerine uğramıştır.

Türk kadını, kadın handır, valide sultandır, anadır, sevgilidir, yârimizdir, türkümüzdür. Tarlada, evde, hayat ortağıdır. Uğruna Kerem olup çöllerde yandığımız, Ferhat olup dağları delip de sular akıttığımız, türküler yaktığımız sevdamızdır. Bir elmanın yarısıyız kısaca…

Nazım Hikmet’e de kulak verelim;                                                                                     

“Ve kadınlar 
bizim kadınlarımız: 
korkunç ve mübarek elleri 
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle 
anamız, avratımız, yârimiz 
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen 
ve soframızdaki yeri 
öküzümüzden sonra gelen 
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız 
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki 
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda 
ışıltısında yere saplı bıçakların 
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan 
kadınlar, 
bizim kadınlarımız…”

T.C ilk kadın muhtarı da Aydın ilimizden çıkmıştır, 1930’lu yıllarda Demircidere (Karpuzlu) köyünde muhtarlık yapmış rahmetli Gül Esin hanım Nazilli şehir mezarlığında yatmaktadır..

Aydın’ın Yunan işgalinden kurtuluşunda tarih yazmış İmamköylü “Çete Ayşe” bir kahramanımızdır.                                                                                                   

Rahmetle analım…  

8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü Kutlu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum