"EĞER VEFALI OLMASAYDIM, BU ŞEHİR BAMBAŞKA ŞEYLERİ KONUŞURDU"

Gürdal, açıklamasında Çerçioğlu’nu doğrudan hedef alarak şu sözleri sarf etti:
"O benim vefamı bilir… Eğer vefalı biri olmasaydım, bugün bu şehir bambaşka şeyleri konuşuyor olurdu." Bu ifadeyle çok şey bildiğini ima eden Gürdal, vefa duygusu nedeniyle sustuğunu belirtti. Ancak sözlerinin alt metninde yer alan sert mesaj, siyasi çevrelerde "aba altından sopa gösterdi" yorumlarına neden oldu.

SERT ELEŞTİRİLER VE İDDİALAR

Gürdal, yazısında “Ali Öztunç’a yükleniyoruz da, asıl Ali Öztunç’a beni jurnalleyen” ifadeleriyle başlayan kesitlerle, Çeçioğlu’nun siyasi söyleminde yer alan uygulamalara değindi. “Anasını allar pullar, babasına yeni gelin diye satar” şeklindeki pazarlama taktikleriyle; siyasette her şeyin, hatta insan ilişkilerinin bile ticarete konu edildiğini vurguladı. Gürdal, “Ona göre her şeyin, herkesin bir bedeli vardır. Ona göre bedeli ödenen her şey, alınır, satılır…” diyerek, yönetimde çıkar ilişkilerinin ağırlığını eleştirdi.

“YUMUŞAMAZ, YUMUŞAR GİBİ YAPAR”

Çerçioğlu’nun siyasi mücadelede sert ve agresif bir tutum sergilediğini öne süren Gürdal, şu ifadeleri kullandı.
"Son güne kadar kıyıma devam eder, edecektir… Kimse yumuşamasını beklemesin; yumuşar gibi yapar, o da zorlu bir satışı bitirmenin en önemli taktiğidir."

İDDİALAR VE İFŞA RESTİ

Gürdal’ın en çarpıcı açıklamalarından biri ise doğrudan bir telefon görüşmesine dayanan iddiasıydı.
"Eğer anket yapılmış olsaydı, 28 Temmuz 2024’te saat 09:44’te, Başkan (Özlem Çerçioğlu) beni arayıp, 'Senin adaylığını (CHP Aydın Milletvekili) Bülent Tezcan engelledi, biliyorsun; (CHP Genel Başkanı) Özgür Özel’den sonra Genel Merkeze her dediğimizi yaptıramıyoruz' der miydi?" diyerek tartışmayı daha da alevlendirdi. Gürdal, bu sözlerini "İnkâr ederse ifşa ederim" şeklinde sert bir uyarıyla noktaladı.