“Şahlandık şahlanıyoruz, uçtuk uçuyoruz, nereden nereye, çağ atladık, Avrupa bizi kıskanıyor” gibi dışı yaldızlı, içi boş sözlerle oyalanan halkımız muhalefetinde olumsuz etkisiyle oyalanırken ne yazık ki gerçekte ev kirasını ödeyemez, çocuklarının okul masrafını karşılayamaz, çarşı pazara çıkamaz durumdadır.

Durum böyleyken burada kalkınmışlığı, gelişmişliği aramak Şam'da kayısı aramaya benziyor. Dün sosyal medyada dolaşan belki de birçoğumuzun görüp okuduğu bir paylaşım ülkenin nasıl yönetildiği, daha doğrusu yönetilemediğinin net ifadesidir.

“Okul tuvaletine sabun koyamayan ama odasını saray gibi döşeyen müdürleri temizlemeden milli eğitimi temizlemek mümkün değildir.”

Bu durum sadece okullarımızda değil bütçesini esnaf, sanatkar ve tüccardan oluşturan odaların, borsaların kısaca STK’ların ve de daire müdürlerinin bile makamları, makam araçları, ağırlama adı altındaki sınırsız giderleri, sarayın 1 dakikalık yeni parayla 18 milyonluk harcamaları halkın yokluk ve yoksulluğuna sebeptir.

Atasözündeki gibi;

"Bir aileyi hayırsız evlat,

Bir şoförü aşırı sürat,

Bir zengini süslü avrat,

Bir esnafı asık surat yıkar..."

Bir ülkeyi de bitirecek olan saltanat, kibir ve ihtişamdır...