Dr. Atabay, göz altı torbalarının genellikle genetik nedenlerle ortaya çıktığını belirterek, göz çevresinin yağ yastıkçıklarıyla çevrili olduğunu, bazı durumlarda ise bu yağların öne doğru yerleşerek torbalanma oluşturduğunu ifade etti. Daha yaşlı ve yorgun bir görünüme yol açan bu durum, kimi zaman cilt fazlalığı ile birlikte de görülebiliyor.

Tedavi Yöntemleri Yaşa ve Duruma Göre Değişiyor

Bu şikayetle başvuran hastalarda öncelikle detaylı bir değerlendirme yaptıklarını belirten Op. Dr. Atabay, tedavi planının hastanın yaşı ve cilt yapısına bağlı olarak belirlendiğini söyledi. Genç hastalarda ciltte fazlalık yoksa, kesi yapılmadan ve dikişsiz şekilde gerçekleştirilen internal yöntemle göz altı torbalarının giderilebildiğini kaydetti.

Daha ileri yaştaki hastalarda ise external yöntemle torbaların alındığını, aynı seansta cilt ve yüz germe işlemlerinin de kombine edilebildiğini aktaran Dr. Atabay, kişiye özel estetik tasarımla kapak askı kasının güçlendirilmesinin de mümkün olduğunu vurguladı. Böylece, estetik kaygının yanı sıra ileriye dönük göz sağlığının korunmasına da katkı sağlandığını belirtti.

Blefaroplasti İle Estetik ve Fonksiyonel Çözüm

Göz altı torbalarının çoğu zaman estetik bir problem olarak değerlendirildiğini ve tıbbi tedavi gerektirmediğini söyleyen Op. Dr. Şeyda Atabay, yaşam tarzı değişikliklerinin de şişkinliği azaltmaya yardımcı olabileceğini ifade etti. Ancak görünümden rahatsız olanlar için cerrahi ve medikal tedavi seçeneklerinin mevcut olduğunu, yalnızca kozmetik amaçla yapıldığında bu işlemlerin sigorta kapsamına girmeyebileceğini hatırlattı.

Tedavi seçenekleri arasında yer alan blefaroplasti (göz kapağı ameliyatı) hakkında da bilgi veren Atabay, bu operasyonun üst veya alt göz kapağında fazla yağ ve deriyi almak için uygulandığını ve genellikle lokal anestezi altında, ayakta tedavi şeklinde yapıldığını belirtti.

Blefaroplasti ile yalnızca göz altı torbalarının değil, sarkık ve kabarık üst göz kapakları, görüşü engelleyen deri fazlalığı, irisin altında beyaz görünmesine neden olabilen sarkık alt kapaklar ve fazla deri gibi birçok sorunun da giderilebildiğine dikkat çekti.

Yan Etkilere Dikkat

Her cerrahi işlemde olduğu gibi göz kapağı ameliyatının da bazı riskler taşıyabileceğini vurgulayan Dr. Atabay, operasyon sonrasında kuru veya sulanan gözler, ağrı, şişlik, morarma ve geçici bulanık görme gibi yan etkilerin yaşanabileceğini söyledi. Nadir de olsa görme kaybı, kanama, enfeksiyon, göz kaslarında hasar ve göz kapağı düşmesi gibi komplikasyonların da söz konusu olabileceğini belirtti. Bu nedenle operasyon öncesi mutlaka uzman bir hekimle detaylı değerlendirme yapılması gerektiğinin altını çizdi.