Ülkemiz,  yıllarca uygarlıkların beşiği olmuş, bütün kültürleri harmanlayarak insanlığın hizmetine sunmuştur.

Yine Ülkem yıllarca sevginin, hoşgörünün ve barışın bölgesi olmuştur.

Tarihi verilere göre Hz. İbrahim’in iki oğlundan biri olan İshak Filistin’de Yahudilerin atası oldu. Diğer oğul İsmail’i Mekke’ye götürdü oda Arapların atası oldu.

Hıristiyanlık Kudüs’te doğdu ama Hz İsa’nın annesi Meryem, havariler ve arkadaşları Anadolu’ya geldiler. Anadolu’da güven ve Huzur buldular.

İlk Hıristiyanlık kilisesi Anadolu’da yapıldı.

Anadolu, bilime akla dayalı Cumhuriyet’le birlikte sömürülen ve ezilen ülkelerin umudu oldu. Ama son günlerde ülkem kinin nefretin, öfkenin hâkim olduğu adalete güvenin sarsıldığı yandaş ve Candaş’a göre hak dağıtıldığı, ehliyetsiz ve yeteneksizleri önemli makamlara sadece biat etmeleri için getirildiği, karşıt olanların yeteneklide olsa etkisizleştirildiği insanların birbirlerine düşman gözü ile baktığı, ülke haline getirildi.

Ülkemde kardeşliği birlik ve beraberliği altüst ettiler.

Huzur kaldıysa kimler için kaldı? Huzur ve barış; hırsızlar, yalancılar, adaletsiz ve yeteneksizler ile işbirlikçiler yandaş ve candaşlar için kaldı.

Zamanında PKK, yandaşları ve diğer Işıt terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile yapılan görüşmelerde ileri adımlar atıldığı,  barışa bir adım daha yaklaşıldığı aldatmalar ve uyduruk demeçlerle kamuoyu oyalanırken PKK her zaman hain yüzünü göstererek karakollarımıza baskın yaparak vatan evlatlarını ve ana kuzularını şehit ediyorlar. Bizler ne yapıyoruz her şehit yavrumuzun arkasından “Şehitler ölmez vatan bölünmez” demekten başka bir şey yapamıyoruz.

Askerimize polisimize ve hiç suçu ve günahı olmayan vatandaşlarımıza karşı yapılan bu hain saldırılarda birçok askerimiz, polisimiz ve vatandaşlarımız şehit oluyor.

Bu hainlerde din, iman ve insan sevgisi yok.

Her gün bir şehit cenazesi görmeye dayanamıyoruz.

İzmir’de yakalanan PKK bombacısına gazeteciler soruyor “pişman mısınız?” diye. Ne diyor biliyor musunuz?

“ Evet, eylemi yapamadığım için pişmanım” diyor.

Bunların beyinleri yıkanmış birer robottur. Bunları besleyip eyleme gönderenlerle konuşup siyasi görüşme yapılır mı?    

 Türkiye’de yüzde 90 Türk olan ana toplum yanında farklı etnik guruplar var. Kürtler, Çerkezler, Gürcüler, Arnavutlar, Boşnaklar, Lazlar var. Bütün bu etnik unsurlar tarih boyunca kaynaşarak MİLLET/ULUS adı verilen bütünlüğü teşekkül etmiştir.

Bir coğrafya üzerinde yaşayan, ortak bir kültüre ve tarihe sahip toplulukların birlik iradesi milletin kimliğidir.

Ama bunlar Türkiye’de birlik, beraberlik ve kardeşliği bozdular.

Aldatanlara aldananların şikâyet etmeye hakkı yoktur.

Değerli okurlar 9 Aralık Pazartesi günü anayasa değişikliği görüşülmeye başlayacak. Bir vatandaş olarak bu anayasa değişikliğinden büyük kaygı duyuyorum. Ülke daha fazla gerilime girer diye.

Mecliste bulunan ve bu halkın oyları ile seçilen milletvekillerinin oy kullanırken vicdanlarına göre hareket etmelerini dileriz.

Bir dostumdan öğrendiğime göre MHP Aydın milletvekili Sayın Deniz Depboylu oyunu evet olarak kullanacağını açıklamış. Tabi Sayın Bahçeli Depboylu’yu Aydın’da liste başı yaparak meclise girmesine vesile olmuştur.

Aydın’da ömrünü bu ülkücü harekete harcayan Ali Uzunırmak ve diğer emek verenler bir kenara bırakılarak bu Deniz Hanım liste başı olarak meclise girdi.

Elbette Sayın Bahçeli’nin dediğini yapacaktır. Çünkü ahde vefa denen bir olgu vardır. Sayın Depboylu da bunu yapıyor.

Ne diyelim her gönülde bir aslan yatarmış.

Ülkem için hayırlı olmasını dilerim.

AYDIN ÇEVRE İL MÜDÜRLÜĞÜ

Değerli okurlar bilmiyorum yanlış biliyorsam düzeltmenizi dilerim. Çevre İl Müdürlüğü görev yaptığı ilin düzenli, itinalı ve temiz olmasında yerel yöneticilerle iş birliği yaparak çevrenin temizliğine dikkat eder bu hususta gerekli titizliği gösterir sanıyorum ve biliyorum

Geçen haftaki yazımda kısaca değinmiştim. Her sabah Milli Eğitim Müdürlüğü ile Kültür Merkezinin bacalarından çıkan duman mahallenin üzerine karabulut gibi çöküyor lütfen ilgilenen diye.

Ama ne ilgilenen var ne de soran.

Ben arayım dedim telefonda her zamanki nakarat devam ediyor numarayı biliyorsanız arayın bilmiyorsanız santrale bağlıyorum. Tabi santralde de ses yok. Anlayacağınız sayın yetkililere bir türlü ulaşamadım.

Çevre müdürlüğünün görev ve sorumluluğu neler diye araştırdım. İnanın çok yetkileri olan bir müdürlük.

Sayın Çevre müdürüne ziyaretçi akınlarını gördüm. Bilmem falan sendikanın yetkilileri gelmişler.

Bunlar çok güzelde bir de vazifenizi yapsanız olmaz mı?

İl müdürü olmak sadece makama oturmak değildir. İl müdürü olarak görevini tam yapmaktır.