Dr.Eralp Atay, Aydın 24 ve Milliyet'e Konuk Oldu!
Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay Aydın 24 ve Milliyet’in konuğu oldu. Atay, Erkan Sevinç’in sorularını yanıtladı.
60. yılını kutlamaya hazırlanan Aydın Tabip Odası'nın Başkanı Dr. Eralp Atay, ilde sağlık sorunlarının çözümüne katkı sunuyor. Bir ortopedi doktoru arkadaşının kendisine günde 160 hastaya baktığını söylediğini belirten Atay, "Hekimler tanrı değil" diyor
Odalar sadece kendi üyelerinin haklarını savunan kuruluşlar değil ülke siyasetine de etki eden örgütler. İyi hekimlik yapmak için nitelikli sağlık hizmeti sunulması için çaba harcıyorlar. Aydın Tabip Odası Türk Tabipleri Birliği nezdinde etkin olan odalardan. 18 Eylül’de 60.yılını kutlayacak olan odanın başkanı bir pratisyen hekim. Dr. Eralp Atay neredeyse 20 yıla yakın süredir Tabip Odası'nda çeşitli görevler üstlenmiş biri. Bir yandan hekimliği sürdürüyor, bir yandan da arkadaşlarıyla birlikte Aydın’ın sağlık sorunlarının çözümüne katkı koyuyor. Aydın sağlıkta şanslı illerden biri. Üniversite hastanesi bölgeye hizmet ediyor. 2 devlet hastanesi yanı sıra ilçelerde de hastaneler var. Bugün Batman’da 7 özel hastane varken koskoca Aydın’da 3 özel hastane var. Bu, kamu hizmetinin Aydın’da iyi gittiğinin göstergesi.
Aydın’da iyi gitmeyen işler de var. Örneğin, 2011 intihar raporunda Aydın Türkiye 4.'üncüsü. Geçen yıl intihar vakalarının önlenmesi amacıyla çalışma grubu oluşturup, alınacak tedbirlerle ilgili yönetimdeki arkadaşlarıyla birlikte bir dosya hazırlayan Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay, “Başta sayın Valimiz olmak üzere çalışma grubunun alınacak önlemleri içeren raporunu tüm ilgililere gönderdik. Ama hiç kimse konuyla ilgilenmedi. Sorun daha da büyümeden Aydın’da gerekli tedbir alınmalıdır” diyor. Bir başka çalıştıkları konu performansla ilgili. 350'ye yakın doktora anket dağıtmışlar, bire bir görüşlerini almışlar. Burada da dramatik veriler var. Çalışma mesleği yapan doktorların gelecek kaygılarını ortaya çıkarmış durumda. Aile hekimliğinde de sorunlar var. Aile hekimlerine birçok görevlerinin yanı sıra acilde nöbet tutturuluyor, acilde nöbet tutan bir hekim ertesi sabah geliyor nüfusuna bakmaya.
Dr. Eralp Atay, “Ülkede sağlıkta bir dönüşüm programı uygulanıyor, birinci basamak aile hekimliği, 2 ve 3 basamaklar hastanelerin işletme haline getirilmesi. Genel sağlık sigortası ve sözleşmeli personel. Bunlar ülkemize uygun modeller değil. On yıldır sağlık harcamaları arttı. Göreceli olarak tek olumlu uygulama doktora erişim ve ulaşımın artması kalitenin arttığı ise tartışılır” diyor ve ekliyor: “Bir kişinin eskiden yılda doktora müracaatı üç iken bugün 82 oldu. Türkiye’de sağlık harcamaları kişi başına 76 dolardan bugün 903 dolara geldi. 60 milyar dolarlık sağlık pastasının 12-13 milyar doları vatandaşın cebinden çıkıyor. Neredeyse 10 yıl önceki toplam sağlık harcamasına eşdeğer. Yok muayene katkı payı, yok röntgen katkı payı, yok laboratuvar katkı payı. Böyle bir sistem olmaz.”
Şiddetin gölgesinde hekimlik
Ve şiddet! Hekim ve sağlık personeline şiddet Türkiye’nin her yerinde ne yazık ki sürüyor. Hekimlerimiz şiddetin gölgesinde mesleklerini yapmaya çalışıyorlar. Aydın Tabip Odası, 15 ay kadar önce sağlıkta şiddet konusunda bir çalışma yapmış ve bu çalışmayı kitapçık haline getirmiş. Araştırmada siyasilerin söylemlerinin çok etkisi olduğu ortaya çıkmış durumda. Hastaneye gittiğinizde şu şu olacak deniyor vatandaş göremeyince sağlıkçıya saldırıyor. Acil serviste hayatını kurtarmak için emanet ettiği hekimi öldüresiye dövebiliyor insanımız. Dr. Eralp Atay geçenlerde bir ortopedi doktoru arkadaşının yanına gitmiş ve sormuş, “Bugün kaç hasta baktın?” diye. Cevap 160. Bir hekimin mesai saatleri içinde 160 hastaya bakabilmesi mümkün mü, ancak görmüştür. Genel anlamında toplumda da bir gerginlik hali var, mesela trafikte heran kavga etmeye hazırız. Hekimler tanrı değil, hekimler de bu ülkede fedakârca çalışan meslek sahipleri. Hekim ve sağlık çalışanı ile vatandaşı birbirine tarafmış gibi göstermek vahim sonuçlar doğuruyor.
AYDIN BATININ HAKKÂRİ’Sİ
- Türk demokrasisinde artık gezi öncesi gezi sonrası diye bir olgu var.
Aynen. Gezi olayları hiç tahmin edilmeyen, yaramaz denen ve bunlardan bir şey olmaz denen gençliğin başkaldırışı ,bir gövde gösterisi.Türk demokrasisinde 31 mayıs bir milat aslında.Organize olmayan lidersiz bir eylem. Gece yarısı o çadırların yakılmasıyla “artık yeter bu kadar da olmaz “diye ortaya çıkan bir refleks ,bir dışavurum.İstanbul Taksim’den tüm Türkiye’ye yayılan bir hareket.77 ilde her yer direniş oldu.Aydın’da olan bütün etkinliklerde odamız destek verdi, katılım gösterdi,bundan da onur ve mutluluk duyuyoruz.
- SAĞLIK PERSONELİ DE ZATEN CANLA BAŞLA ÇALIŞTI
Oradaki revirde profesörler dahil gönüllü çalıştı arkadaşlarımız. Bizler bunun için yemin etmiş bir mesleğin mensuplarıyız. O revirlere gaz sıkıldı,savaşlarda bile olmaz bu. Beyaz önlüklü hekimlerin kelepçeyle gözaltına alınması görüntüleri hâlâ aklımızda. Yalnız Gezi olayları Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarının halkla bütünleştirmesini sağlamıştır. Halka onlar için çalıştığımızın bir göstergesi olmuştur.
- ORADA MIYDINIZ?
Gezi platformundan 3 arkadaşımız gözaltına alındı. 88 üyeli platformda adeta seçilmiş 5 kişi, biri İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri'ydi. Olayı duyunca hemen yola çıktık ve ertesi gün destek vermek üzere İstiklal Caddesi'ndeki faaliyete katıldık. O gün biber gazıyla da tanıştık. Gözlerimiz yaşardı ama o gördüğüm kitle,o gözlerden okunan kararlılık var ya unutulmaz. Gezi’de birçok anekdot var ama antikapitalist Müslümanların duyarlılığı ve onlar cuma namazı kılarken diğerlerinin onlara kalkan olması ve kandilin orada bir başka dostluk içinde kutlanması, geleceğe çok güzel fotoğraflar. Gezi olayları gösterdi ki, Türkiye’de hep birlikte Türk-Kürt-Çerkez-Laz ayırımı yapmaksızın kendi yapımızla, kendi yaşam tarzımızla birbirimizle mutluluk içerisinde dostça yaşayabiliriz. Hep bireysel takılıyoruz
- Gelelim Aydın’a. Aydın Büyükşehir oluyor...
Şehrin önüne büyükşehir konmakla büyüksehir olunmuyor. Aydın doğumlu Türkiye’nin tüm illerini ve 300'ü aşkın ilçesini görmüş biri olarak söyleyebilirim ki, Aydın batının Hakkâri’si. Aydın uzun yıllardır hizmetlerden mahrum edildi, özellikle yatırım bakımından. Aydın’da işsizlik oranı yüzde 13,5. Türkiye ortalamasının yüzde 50 üzerinde. Aydın’ın yapacağı şey, tarımı önceleyen sanayii geliştirmek.
- Bunun için Aydınlının elini taşın altına sokması gerekmez mi?
Tabii bir talebi olması lazım. Şırnak’ta havaalanı var, Aydın’da yok. Havaalanı hem ulaşım bakımından hem de tarım ürünlerinin dışarıya göndermek bakımından önemli. Demiryolu rayları daha yeni modernize edildi. Genel olarak söylersek, Aydın’ın en büyük sıkıntısı şu... Özellikle sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, sendikalar hep kendi siyasi hesapları olduğu için bütünleşmede ortaya çıkamıyor. Aydın’ın birlik ve beraberlikle ilgili bir sıkıntısı var. Hep bireysel takılıyoruz.
- O nedenle markalaşamıyor.
Evet. Kestane buradan gidiyor ama Bursa marka bu konuda. Domatesin memleketi ama salça fabrikasını Antepli bir firma kuruyor. Niye bunu biz beceremiyoruz, el ele vermediğimiz için. İller sıralamasında 22. sıradayız ve bu yeri hak etmiyoruz. Burada az veya çok hepimiz suçluyuz. Kanaat önderleri, siyasiler dahil bunda herkesin payı var. Okulların Çanakkale’ye gitmesi anlamlı ama Aydın’daki müzeyi, 23 tarihi kenti görmemiş bir öğrencinin öncelikle Çanakkale’ye götürülmesini doğru bulmuyorum. Önce kendi tarihimizi öğrenmeliyiz.
KİTAP OKUMAYI VE YÜRÜMEYİ ÇOK SEVİYOR
Dr. Eralp Atay, DSİ'de kurum hekimi olarak görev yapıyor. Gerek işinden gerekse odadan vakit kalan zamanlarda en büyük zevki kitap okumak. Uzun yıllar basket futbol oynamış şimdilerde favorisi yürüyüş ve yüzme. Özellikle yürüyüşün çok yararı olduğunu söylüyor. Yürürken sadece stres atmıyor, yapacağı konuşmaların ana hatlarını ve içlerini kafasında tasarlıyor. Yürüyüş bittikten sonra önce eşiyle sonra da yönetimdeki arkadaşlarla paylaşıp yazıya döküyor. Kültür ve sanat faaliyetlerine katılmakla kalmıyor. Aydın iline bu konuda katkıda koyanlardan. En son Sunay Akın’la buluşturmuş Aydınlı sanatseverleri.
Kimdir?
Dr. Eralp Atay, 1965 Aydın Çine doğumlu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu.Hekimlik yaşamına Malatya’nın Kale ilçesinde başladı. Aydın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucu başkanı Atay, 2010 yılından bu yana Aydın Tabip Odası Başkanlık görevini ve DSİ 21. Bölge kurum hekimliğini sürdürüyor. Evli ve bir çocuk sahibi.
NOT:AYDIN TABİP ODASI BAŞKANI DR. ERALP ATAY'IN VERDİĞİ RÖPORTAJ 17 AĞUSTOS 2013 TARİHLİ MİLLİYET GAZETESİNDE DE YAYINLANMIŞTIR
Dr. Eralp Atay, Prof. Dr. Erkan Seviç'le beraber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.