Deprem insanlığımızı test etti!

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 10 ilimizde yaşayan yaklaşık 13 milyon 500 bin kişiyi doğrudan etkiledi. Ateşin düştüğü yerler kadar etkilenmesek de ülke olarak kahrolduk, acısını yüreğimizde hissettik.

Deprem insanlığımızı kuvvetli bir şekilde yeniden hatırlattı. Depremden en çok etkilenen insanoğlu bu mağduriyeti tamamen ortadan kaldırmak için değilse bile azaltmaya yönelik kenetlendi, seferber oldu.

Türk halkı yüzyılın felaketindeki insanlık sınavını yüz akıyla geçti. Halkın büyük bir çoğunluğu, elindeki imkânlarını zorlayarak, depremzedelerin yardımına koştu. Yardıma koşanların çoğu bir can kurtarabilmenin gayretiyle kendini tehlikeye attı. Hac ve Umre parasını yardım için bağışlayandan, biriktirdiği harçlığını eli titremeden veren, oyuncaklarını depremzede kardeşleriyle paylaşan, kendi küçük fakat yüreği büyük insanlar gördük.

Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri ilk günden itibaren deprem bölgesinde karargâh kurdu. Resmi görevliler dışında, “Türkiye’ye borcumuz var” deyip Azerbaycan’dan koşup gelen kardeşlerimizin, her ilden her ilçeden yardıma koşan arama kurtarma ekiplerinin, destansı çalışmalarıyla yüreğimize su serpen maden işçilerimizin; can pahasına, ağır kış şartlarına rağmen, büyük bir fedakârlıkla enkaz altında can aramaları her türlü övgünün üstündedir.

Bunun yanında Katar, Pakistan gibi ülkelerin felaketi kendi felaketleri saymaları, arama kurtarma ekipleri arasında İran, Çin, Japonya, İsrail, Ermenistan ve Yunanistan’ın olması yardımlaşmada insanlığın galip geldiğinin göstergesidir.

Bütün bunlar olurken birileri de siyasetini yaptı adeta. “Deprem değil, Allah öldürür” diyenler olduğu gibi, “Devlet nerede” diyerek kışkırtıcılık yapanlara da şahit olduk.

Yangın da deprem de sel de afet. Afetteki kaybın az olması için ne yaptığımıza bakmamız gerekirken, “Allah’tan geldi” deyip suçu Allah’a yükleme kolaycılığının yakışmadığı gibi; Devletin tüm birimleri deprem bölgesine odaklanmışken, “Devlet nerede” kışkırtıcılığı yapmak devlet ve siyaset adamlarına yakışmaz.

Evet!

Felakete önlemsiz olanların hesaptan geçirilmesi şarttır.

Evet!

Japonya’da depremler neden öldürmüyor, sorgulansın.

Evet!

Yapı denetimsizliği, ihmaller falan filan hepsi eleştirilsin.

Evet!

Binanın yıkılmasının kat yüksekliği ile alakası varsa ve binanın yapıldığı yerde izin verilen maksimum kat yüksekliklerini değiştiren imar notu değişikliği kararları alınmış ise, bu kararı alan belediye başkanı, meclis üyeleri sorumlu tutulsun.

Evet!

İmar affını yasalaştıran hükümet milletvekillerini eleştirelim. Bunun yanında TBMM’ye partisi adına verdiği kanun teklifinde imar barışının uzatılmasını talep eden CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık’ı da, “Afet yönetimini etkisizleştiren imar aflarına son vereceğiz” diyerek bir ay önce partisinin verdiği kanun teklifini unutan CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ı da eleştireceğiz.

Amaaa…

“Devlet nerede” diyerek, devletimizi küçük düşürmeye kalkanlara da asla izin vermeyeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum