Mehmet EROĞLU
Darbe ve Darbeciler
Değerli okurlar ülkemde Cuma akşamı bazı subayların emir ve komutasında bir darbe girişim oldu. Aklı başında olan ve demokrasiye kesin olarak inanan hiçbir kimsenin yapılan bu gibi darbe girişimlerini tasvip edeceklerini sanmıyorum.
Çünkü her darbe veya girişimi ülkeyi geri götürür. Bu durum 1960 yıllarından beri görülmektedir.
1960 darbesinde ben Mamak Muhabere okulunda vatanı görevimi yapıyordum. O günlerde de rahmetli Menderes iktidarına karşıda üniversite öğrencileri ve bazı önemli kuruluşlar iktidara karşı amansız mücadele veriyorlardı. Başta CHP etkin muhalefet yapıyordu. CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün Uşakta taşlanması Kayseri mitingine giderken Himmet dede de treni durdurularak Kayseri’ye girmesinin engellemesi gibi çok büyük baskılar vardı.
Bir de önemli olan mecliste bir tahkikat komisyonu kurarak bütün yetkileri elinde toplayan bu komisyon artık hukuk tanınmaz bir hal alınca ordu yönetime el koydu. Eğer 1960 ihtilali olmasaydı CHP yapılacak bir seçimde iktidar olma şansı vardı. Fakat yapılan bu 1960 darbesi hem demokrasiyi hem de CHP iktidar olmasını engelledi.
Yapılan 1960 anayasası çok büyük yenilikler getirdi öyle ki ara dönemlerde başbakan olan rahmetli Nihat Erim bir demecinde “Bu Anayasa elbisesi Türk Milletine bol geliyor bunu biraz küçültelim veya kısalım” demeye başlamıştı. Yani 1960 Anayasası Türk Halkına oldukça çok büyük özgürlük vermişti.
Ara ara demokrasiye müdahaleler oldu ama her müdahale ülkeyi geri götürmekten başka bir işe yaramadı.
1980 de Kenan Evren ve ordu komutanlarınca yapılan ihtilal ülkede az buçuk işleyen demokrasiyi tümden kaldırdı. Ülkede çok büyük işkence ve kıyımlar yapıldı. Karakollarda bulunan uzatmalı veya astsubaylar halka çok baskı uyguladılar. 1980 ihtilali ülkemde yapılan en faşist ihtilal oldu. Demokrasini D si bile kalmadı. Hatta öyle oldu ki idam olmasına yaşı yetmediği için idam olmama durumunda olan bir gencin yaşı doktor raporu ile büyütülerek idam edildi. Bu raporu veren doktoru halen nefretle anıyorum.
1980 ihtilali ülke de ne sendikacılığı ne üniversiteleri ve nede bilime izin verdi tam bir faşist baskı uyguladı. En büyük baskı ve zulmü görenlerden birisi de ben ve ailem oldu.
Ama bu ihtilal ve darbecilere de zemin hazırlayan iktidarların hiç mi suçları yoktu. Elbette vardı 1980 öncesi ülkemde neredeyse kan gövdeyi götürür oldu mahalleler sokaklar bölündü. Kardeş kardeşe düşman oldu. Her gün üç beş kişi hayatını kaybetti. O zaman iktidar ve muhalefet bu duruma dur demediler bilhassa daha da vahşileşmeleri için gençlere gaz verdiler. 1980 ihtilalini yapanlar her ihtilal da olduğu gibi ülkeye çok büyük zarar verdiler.
Halen her ihtilali kınadığım gibi 1980 darbesini şiddet ve nefretle kınıyorum.
***
Siyasiler Türk Milleti'ni yıllar boyunca gerdiler, böldüler, birbirine düşman kamplar yarattılar.
Aklı başında olan hiç kimse Darbeyi tasvip etmez, elbette biliyoruz…
Ancak ülkeyi yönetenlerin de belli konularda ders çıkarması gerekir.
Ortamı yumuşatma zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir.
Bağırıp çağırmak, ona buna her gün posta koymak ve hakaretler savurmaktan artık vazgeçilmelidir.
“Millet beni seçti, ben istediğimi yaparım” deyip yolsuzluklara göz yummak, ifade özgürlüğünü yok saymak, yargıyı siyasetin emrine sokmak ve ülkemizi dış dünyada küçük düşürmek Türkiye'ye çok büyük zararlar vermiştir.
Ben inanıyorum ki bundan sonra hem iktidar hem de siyasi partiler bundan ders çıkararak gerekli tedbirleri alarak gerilen bu halkı bir araya getirirler. Yoksa ülkede sonu gelmeyen felaketlere yol açarlar.
Televizyonlarda gördüğüm ve içimi sızlatan bir olay ise ışıt kılıklı birinin üstlerinden aldığı emri yerine getirmekten başka günahı olmayan bir askerin kafasını kesmesidir. Sanki ikinci bir Kubilay vakası gibi.
Günahsız erleri tekme tokat döven sakallı ve hırpani kılıklıları görünce yüreğim sızladı. Eğer halk böyle sokağa dökülüyorsa yazıklar olsun. Savaşta bile böyle bir rezalet olmaz.
Bir de camilerde durmadan sela verilmesine bir anlam veremedim. Son altı aydır bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen yedi yüzden fazla şehitlerimiz için hiçbir sela verilmedi.
Ne diyelim ülkem son surat bölünmelere gidiyor. Bunu önleyecek ve önlemini alacakta siyasi iktidardır. Tabi bazı önemli konularda muhalefette iktidara yardımcı olması gerekir.
Tanrı ülkemi korusun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.