Mehmet EROĞLU
CHP’nin karamsar kongresi
Geçtiğimiz pazar günü CHP il başkanlığı seçimi vardı.
Oy kullanan delege arkadaşların çoğunu tanıyorum.
Saat 12.00’da başkan Bayram İnci’nin konuşması ile açıldı kongre. Sayın İnci çok güzel bir konuşma yaptı. Bana göre şu sözü çok önemliydi: “Biz parti içinde iktidar olmayı değil, partimizin iktidar olmasını benimsedik”
Daha sonra divan başkanlığı seçimi yapıldı. Divan başkanlığına CHP Konya Milletvekili Sayın Hüsnü Bozkurt seçildi. Sayın Bozkurt da çok güzel bir konuşma yaptı. Ülkenin içine düştüğü durumu uzunca anlattı. Ben de uzun uzun alkışladım. Ama divan başkanlığında doğru dürüst bir yönetim yapamadı. Blok listeyi oyluyorum dedi öbür çarşaf listeyi oya sunmayınca ortalık karıştı.
Seçim sonucu zaten belliydi. Çünkü tek adayla gidiliyordu. Ama Aydın tarihinde ilk defa CHP böyle bir karamsar, heyecansız bir kongre gerçekleştirdi.
Topluma ve partiye önderlik yapacak hitabet gücü ve yeteneği yerinde olan başkanının seçilmesi çok önemli.
Ama bazı tipler var ki hayata her zaman olumsuz gözle bakarlar. Bunların kimyaları ve yapıları olumsuz olanlar olsa da sayıları pek fazla değildir.
Bunlar gazete okumazlar, kitap okumazlar, TV izlemezler, haber bültenleri umurlarında olmaz.
Bilgisizdirler, habersizdirler ancak sabahtan akşama kadar onun bunun aleyhine konuşurlar.
Her konuda ahkâm keserler Özellikle ağalarına yaranmak için, yapılan eleştirilere saçma sapan yorumlarla karşılık verdiklerini sanırlar.
Ülkem hiçbir zaman bugünkü gibi zor koşullarda yönetilmemişti. Alenen ülkenin altı üstüne getiriliyor. Bir din, iman istismarı sömürüsü başını alıp gidiyor.
Dini sömüren, dini çıkarı için kullanan sözde din tacirleri, gerçek inanç sahibi temiz vatandaşlarımızın din duygularını istismar ederek topladıkları yardım paralarını ceplerine indiriyorlar.
Okullardaki müfredat programlarında laikliğe ve Atatürk devrim ve ilkelerine ağır bir darbe vurulduğu Büyük Önder Atatürk’ün adının okul kitaplarından çıkarıldığı, Cumhuriyetin temellerine dinamit konmakta…
Bazı siyasiler her ağızlarını açtıklarında kin-nefret, bölücülük saçan söylemleri ile halkı bölmeye çalışıyorlar.
Din ve iman gibi kutsal kelimeler kullanarak getirim elde etmeye çalışan iktidar, demokrasiyi kendilerine göre araç olarak görmekte olup. Demokrasi bunlar için sadece söylemlerinde vardır.
İşte bu kadar ağır bir bunalımlı günlerden geçerken acaba illerde seçilen veya seçilecek il ve ilçe başkanlarının nicelik ve nitelikleri nasıl olmalı:
Seçilecek başkan,
Kim olduğunu bilmeli ve öncelikle kendine güvenmelidir.
Her kim olursa olsun insanlara güvenip onlara değer vermeli.
Önde yürüyen değil, yol gösterici olmalı.
Fedakâr olmalı.
İlkelerine, prensiplerine ve inançlarına bağlı olmalı.
Yüreğinde ne varsa dilinden de o dökülmeli.
Yani yüreği ile dili uyumlu olmalı.
Yerinde konuşmasını ve dinlemesini bilmeli.
Birlikte yürüyeceği kadroyu iyi seçmeli sonuna kadarda onlara güvenmeli.
İnsanı insan yapan sadece iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançları tam olmalı.
Hiçbir hizbin içinde yer almayan, toplum tarafından sevilen sayılan geçmişinde zikzak olmayan,
Kimsenin emrine girmeyen sadece halka ve üyelere hizmeti kutsal bilen,
Her olumsuzluğun sebebini kendinde gören başarıları halka mal eden özverili kişi olmalı.
İşte bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Peki, böyle onun bunun adamı olmayan idealist var mı? Derseniz hem de çok. Yeter ki iyi niyetli olalım.
Böyle bir il ve ilçe başkanını da onurlu bilinçli geçmişine sahip çıkan hiziplerden uzak delege arkadaşlar seçecektir.
Taşıdığı Kuvayı Milliye ruhunun yok edilmediği sürece Aydın’ımızı
Başkalarının ele geçirmesi ve diz çöktürmesi imkânsız olacaktır.
Aydınlı diz çökerse zeybek oyununda diz çöker.
Bu nedenle Aydın CHP’ye gönül veren yurttaşların hep birlikte geçmişi arkalarında bırakarak yeni seçilen il ve ilçe yöneticilerine yardımcı olmalıdır.
Ben de yeni seçilen arkadaşlara başarılar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.