“SGK’ya borcunuzu ödeyin, bu emekliye faydanız dokunsun” şeklinde yaptığı paylaşımla Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na 698 bin liralık prim borcunu ödemeye davet eden AK Parti MKYK Üyesi, Genel Başkan Vekili Yardımcısı Mehmet Umut Tuncer’e CHP kanadı ile trollerden gelen tepkiler üzerine AK Parti Aydın İl Tanıtım ve Medya Başkanı Yasin Gülpolat’tan açıklama geldi.

Gülpolat, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Son günlerde sosyal meziyetsiz ve bir mesleğe yıllardır monte olmaya çalışıp belediyeleri soyup soğana çeviren bırakın Aydın’a kendine bile yararı olmayan birkaç ahlak yoksunu, hedef gösterildiğini için MKYK üyemiz Umut Tuncer için eş zamanlı klavye operasyonuna başlamışlar, olanca eğitimsizlikleriyle kim daha fazla zırvarlar yarışına girmişler. “Türkücünün oğlu, sonuçta belediyelerde kamunun, o paralar garip gurabadan alınır” minvalinde. Son derece yakışıksız bir üslupla kim ablayı daha çok memnun edecek yarışındalar.

Hayırdır beyler ortak çıkarlarınız riske mi girdi? Mevlana der ki; ‘Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek bir cevabım var elbet. Lakin bir lafa bakarım, laf mı diye? Birde söyleyene bakarım, adam mı diye?’

SALLAMIŞSINIZ

Yalakalık düsturunuzla ve her dönem masal anlatan ablanızdan, aldıklarız ve bugüne kadar haksız olarak kullandığınız belediye imkânlarının karşılığını vermek için yine işkembe-i kübradan sallamışsınız.

BECERİKSİZ BELEDİYECİLİK

Lakin bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağını bir türlü öğrenememişsiniz. Öncelikle SGK borcu bu dönem değil son 17 yılın borcu. Bunun sebebi çok net… Beceriksiz belediyecilik. Tıpkı hayvan barınaklarında, trafik sorununda, altyapı sorununda, ulaşım sorununda, çevre kirliliği konusunda, halkın hizmet alabileceği diğer konularda da olduğu gibi.

ARKA BAHÇE

Bu sorun nasıl oluşmayabilirdi; Oy uğruna bilinçsizce personel alımı yapılmasaydı, şuan cevap veren kişileri belediye ve şirketlerinde işe almasalardı, Gazeteci olduğunu iddia edenlerin eşi, çocuğu, yakını sadece propaganda yapsınlar diye işe alınmasalardı. bankamatik memurları olmasaydı, il ve ilçe örgütlerinde yöneticiler, eşleri, akraba ve yakınları haksız yere işe alınmasaydı, mevcut kaynaklar seçim propagandalarında kullanılmasaydı, belediye şirketleri örgütlerin arka bahçesi gibi kullanılmasaydı böylesi bir ödeme sorunu da çıkmazdı.

Garip gureba diye martaval okuyanlar? Kimler belediye şirketlerinden huzur hakkı alıyor? Haksız kazanç elde ediyor? Bu konu neden bu kadar rahatsız etti sizce bu yazan arkadaşları… kamuoyunun taktiridir.

TÜRKÜCÜNÜN OĞLU

Son olarak ‘türkcünün oğlu’ yakıştırmaları yazanların aslında paçalarından nasılda bir cahillik aktığını gösteriyor. Akademi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan ama klavye başında ilkokul diplomasıyla hangi kelimenin ne anlama bile geldiğini bilmeden günü kurtarmaktan başka hiçbir hedefi olmayıp nerde akşam orda sabahçı zihniyete şunu soralım en azından babası belli ve türkücü…"