"ÖLÇÜYE GÖRE KESİP DİKİYORUZ"

Mesleğe ilkokuldan sonra çırak olarak adım atan Güneşoğlu, askerliğin ardından 1981 yılında kendi dükkanını açarak deri işçiliğine başladı. Günümüzde, ham derileri işlenmek üzere Uşak’a, boyanmak için ise İzmir’e gönderiyor. İşlenen derileri, aldığı ölçülere uygun şekilde keserek ceket ve mont dikiyor.

"Şişman olmuş, zayıf olmuş fark etmez, ölçüsüne göre dikeriz," diyen Güneşoğlu, Aydın’dan İzmir’e kadar bu işi yapabilen tek usta olduğunu vurguluyor. Yıllar içinde yetiştirdiği çırakların büyük şehirlere gitmesi nedeniyle mesleğin gelecek nesillere aktarılamadığını belirten usta, "Ben dükkanı kapattığımda bu iş de bitecek" diyor.

"USTA ÖĞRETİCİ BELGEM VAR AMA ÇIRAK YOK"

Çırak yetişmemesinin en büyük sorunlardan biri olduğunu ifade eden Güneşoğlu, günümüzde gençlerin mesleğe ilgi göstermediğini dile getiriyor:

"Okullar uzadı, çırak yetişmiyor. Esnafın en büyük sıkıntısı bu. Eğitici belgem var ama öğretecek kimse yok. Emekliyim ama çalışmaya devam ediyorum. Bu işi hobi olarak yapıyorum" sözleriyle mesleğin giderek yok olduğunu belirtiyor.

Son ustalardan biri olarak Bozdoğan’da deri işçiliğini yaşatmaya devam eden Ercan Güneşoğlu, mesleğinin unutulmaması için çırak yetiştirmenin önemine dikkat çekiyor.