Ali AKSÜT
Bir şiir bir yorum
Yazarımız Metin Akoğlu Bey, bir yazısında şöyle diyor;
" Bütün mesele insan olabilmek ve acıyı hissetmektir. Canın yanıyorsa yaşıyorsun, bir başkası için canın yanıyorsa insansın. "
Şu söz İngiliz asıllı Türk oyuncu Yasemin Kay Allen’e ait;
" Önce insan olarak kendinize odaklanın. Kalbinizi dinleyin. Kalbinizi dinlemek, sansürsüz bir aynayla yüzleşmek hor görülüyor biraz. Duygusallık zayıflık değildir."
Bu nedenle;
Duygusallığınızla yüzleşmek, inandığın değerler içinde muhasebe etmek, güçlü olmayı da gerektirir. Ayarı biraz çok olabilir ama ben de biraz duygusal insanım... Ne bileyim işte, böyle yaratılmışım, böyle yaşıyorum ben. O nedenle, bir türlü yüreğimin sesine kulak tıkayamıyorum. Hele vicdanımın üzerine beton dökecek değilim ya...!
Hangi üzücü olaydan etkilendim, kime öfkelendim bilemiyorum. Ama o yaşadığım olayın acısı, beni çok etkilemiş olmalı ki; "İlla başkaları olmayı çok istiyorsan, oralara sen de git. Benim yaşadıklarımı sen de yaşa! Öyle oturduk yerden, sıcacık koltuktan ahkâm kesme! Yapma, mış gibi, miş gibi yapma...!” dediğimi kimse o kişiye, istemeyerek te olsa çıkıştığımı hatırlıyorum. İnsanım diyen her dostu üzecek davranışlardır bunlar...
İşte;
Böylece etkilendiğini yüzlerce olayı konu alan, şiirlere dökülen yürek sesleri ile sizlere sesleniyoruz. Saygı değer okuyucularımız, bizlerin bu şiirlerini okuyup duygularımızı paylaşırken, bizler de çok mutlu oluyoruz... Toplumsal konuları bir şiir lezzeti tadında, bazen de mesajlar vererek, okuyucularımızla kucaklaşıyoruz... Ve sizlerin çok değerli yorumlarından da besleniyoruz.
Böylece; Aynı ses, aynı duygu, acı, keder, sevinç ve mutluluklar nice faaliyet ve başarılar bir iken on oluyor. On olan yüz. Ve binler oluyor... Bir ordu....bir deniz oluyor....
Ve sonunda da ; “Bir şiir bir yorum” çıkıyor.
Biraz keder...biraz üzüntü...!
Bazen fırtınalı, dalgalı bir deniz....
Bazen de çok sakin...
Çarşaf gibi dümdüz....!
İşte insan bu...! İnsan bu....!
Bazen bir damla meni ,
Ana rahmine sığar....
Bazen de hiç bir yere sığmaz....!
Doymayan egolar....!
Bitmeyen hırslar....!
Taşar... coşar...sel olur.....!
Ne varsa yıkar....aşar...!
Bazen de ney olur...
Neyzenin elinde üfleye...
Şöyle derinden, inceden inceye....
Kalbim...ruhum dinleye....!
Bazen bir çobanın elinde,
Kaval olurum...!
Yanık, içli sessimle..
Seven yüreklerin dili ,
Neşesi, hasreti olurum....!
Hele türküler....şiirler..!
Yüreğimi kurşun gibi delen şiirler....!
Boşver üstad...boş ver.... !
Üzülme gönül..! üzülme....!
İşte sazı aldım elime...
Vuruyorum teline teline....!
Ne yazsam ? Ne söylesem ?
Bitmez bu dert, bu çile...?
Bazen çook çok düşünüyorum ;
Sanki bu yaşadıklarım,
Bir roman mı diyorum?
Yoksa bir film sahnesi mi?
Ne roman , ne film sahnesi...?
Bütün anılar.... yaşadıklarım....
Dertlerim....çilelerim.. aşklarım....
Gerçeğin, hakikatin ta kendisi.....!
Ve; öğretmen arkadaşım Behzat Yaşadı bu şiirime yaptığı yorumda şunları söylüyor:
" Hepimizin hayatında roman olacak o kadar çok şey var ki; Kimi zaman coşkun bir sel oluyoruz. Kimi zaman nağme...Kimi zaman bir kaval, kimi zaman sessiz asude bir liman....! Makam, mevki, araba, kadın, evlat orada anlamını kaybediyor.... Üstümüzde otlar, çiçekler yeşeriyor.... İnsanoğlu ne ile karşılaşacak bilmiyor...? Tıpkı sessiz gemideki gibi o seferden dönen yok....! Mesele, sanki bu paradoksları idare edebilmek galiba...."
Bir şiir, bir yorumdan bir şey değil, çok yorumlar çıkar.... çok şeyler de öğrenilebilir.
Ben öğrendim ki ;
İki insan aynı şeye bakıp....
Tamamen farklı şeyler görebilir....
Ben yine öğrendim ki ;
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılmam gerek....
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun....!
Şimdilik yazımı bitiriyorum.
Kısa kesiyorum....
Çook çok şeyler öğretti bana bu hayat.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.