Henüz 11 yaşındayken babasının yanında çırak olarak mesleğe adım atan İbrahim Çatuk, ikinci kuşak olarak sürdüğü işinde teneke levhaları kova, huni, süzgeç, baca borusu gibi çeşitli ürünlere dönüştürüyor. İlçede bu işi yapan son usta olduğunu belirten Çatuk, ustalığını devredecek kimsenin olmamasından dolayı mesleğin geleceği için kaygılı olduğunu dile getiriyor.

Çatuk, yıllardır vatandaşlardan gelen talepleri karşılamaya çalıştığını ifade ederek, el emeği göz nuru olan ürünlerini kendi imkanlarıyla üretip tamirat işleriyle birlikte küçük dükkânında satıyor. Atölye ortamının dar olmasından dolayı büyük üretimlerini evinde gerçekleştirdiğini söyleyen Çatuk, artan malzeme parçalarından düdük yaparak mahalledeki çocukları da sevindiriyor.

Mesleğini severek yaptığını vurgulayan Çatuk, “İlkokuldan beri bu işin içindeyim. Şu anda 52 yaşındayım. Ürünlerin tamamını kendim üretiyorum. Bu el sanatı, el mahareti isteyen, sabır isteyen bir meslek. Üretimlerimi evde yapıyorum, çünkü buraya makine sığmaz. Bu küçücük dükkân benim geçim kaynağım. Gelen taleplere göre süzme tenekesi, baca borusu uçları gibi ürünler yapıyorum. Çırak yetiştiremiyoruz, bu işin peşinden gelen yok. O yüzden ben de elimden geldiğince devam ettiriyorum. Babamdan öğrendim, şimdi ben de devam ediyorum. ‘Mezara nasıl sığıyorsak buraya da sığıyoruz’ diyorum. Halimize şükrediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bozdoğan’da unutulmaya yüz tutan bir mesleği yaşatmaya çalışan İbrahim Çatuk, küçük dükkânında hem geçmişin izlerini hem de sanatkârlığını yaşatmayı sürdürüyor.