Ali AKSÜT
Bir garip ölmüş diyeler
“Şöyle garip bencileyin” Yunus Emre’nin en bilinen, sevilen şiirlerindendir. Şiirde insanın bu dünyadaki yalnızlığını, garipliğini arı, duru bir dille anlatır. Koca Yunus şiirinde şöyle demiş:
“Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin”
Sevgi diliyle asırlardır gönüllerde yaşayan Yunus Emre’nin bu sözleri 7 asır sonra Aydın’da yaşandı. Yılların siyasetçisi, Aydın Gazeteciler Cemiyeti üyesi, radyoların radyo olduğu dönemde radyo sahibi Cemal Aydın Özpolat Hakk’a yürüdü.
“Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar” diyor ya koca Yunus; Cemal Aydın Özpolat’ın ölümü 3 gün değil 15 gün sonra duyuldu.
40 yıllık dostumdu Cemal Aydın Özpolat… Dürüst, sakin, mütevazı kişiliği ile bilinirdi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ANAVATAN Partisi Genel Başkanı ve başbakanlık yaptığı dönemde o Aydın Merkez İlçe Başkanıydı, ben de Pamukören Belediye Başkanıydım. Ta o tarihte tanış olmuştuk kendisiyle. Sık sık bir araya gelir ANAVATAN Partisi’nin o şaşalı dönemlerini konuşur, eskileri yad ederdik. Okuyan, araştıran, sorgulayıp analiz eden biriydi. O inandığı Anavatan felsefesi değerlerinden hiç ödün vermedi. Omurgalıydı.. Partisinin bayrağını hep dalgalandırdı. Kısa bir süre öncesine kadar partisinin il başkanıydı. Menfaati için her düzene giren siyasetçilerden olmadı. Hem basın camiasının içinde olması hem de siyasetçi kimliği ile Aydın siyasetinin önemli bir hafızasıydı.
Kendisiyle en son bir kahvehanede karşılaştık. Eski günler gibi iki beşlik bozarız, eski günleri yad ederiz diye düşünerek masama davet ettim. Çay içmeyi severdi ama o gün, “Bugün fazla kaçırdım, çay içmeyeceğim. Buraya seni görmeye geldim” dedi. Ve çok fazla hasbıhal edemeden masadan ayrıldı. Kimseye kötülüğü olmayan, bir karıncayı dahi incitmemiş Cemal Aydın Özpolat’la o gün son görüşmemiz olduğunu nereden bilebilirdim ki! Bilemedim. O yalnız yaşadığı evinde ölmüş halde bulunmuş.
“Acı haber tez gelir” derler ya! Bu defa öyle olmadı. Sağlık sorunlarım nedeniyle önceden planlanmış doktor randevusu nedeniyle hastanede koşuşturmaktan acı haber bana geç geldi. Ölüm haberini duyunca kahroldum. Çok üzüldüm. 40 yıllık dostumun cenaze törenine katılamamıştım. Gazetelerden cenaze törenine katılımın az olduğunu öğrenince bir kez daha kahroldum. Oysa Cemal Aydın Özpolat, Aydın’da tanına, sevilen bir isimdi. “Nerede o eski dostlar” diyerek sitem ettim kendi kendime. "Bu mu" dedim "Bu mu?"
Akçeli işlerle alakası olmayan Cemal Aydın Özpolat’ı 20 civarında kişi toprağa vermişti ama aymazlık ve vefasızlık ortaya çıkmış, adeta fışkırmıştı.
Cemal Aydın Özpolat!
Mahcubum sana.
Son görevi yapamamanın burukluğunu yaşıyorum. Atalarımız, "Ne ekersen onu biçersin” demiş. Varsa hakkım helal olsun! N’olur sen de hakkını helal et bize!
Ne güzel demiş Prof. Dr. İlber Oltaylı:
“Her nefis ölümü tadacaktır ayetini bankalara ve makam koltuklarına yazmalı. Tabutlara ve mezarlıklara değil..”
Allah rahmet etsin.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.