Ülkemizde bürokrasi, gelişmiş ülkelere göre büyük, yaygın ama verimli değildir. Zamanımızda devlet üretimden, yatırımlardan elini çekmekte ve piyasada hakem rolünü üslenmektedir. Bu yeniden yapılanmada zamanımızın büyük sihirli buluşu elektronik bilişim ve haberleşmeden yararlanmaktadır. Bu konuda projeler yapılmakta ve kullanımı yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu yeni kulanım alanına E-devlet projesi denmektedir.

Ülkemizde E-Devlet projelerinin etkin şekilde kullanılması ve sürdürülebilir olması vatandaşların ekonomik durumlarının yükselmesine ve bu hizmeti çok geniş olarak istemelerine bağlıdır.
Artık yaşamımız değişmek zorundadır.

Değişik alanlarda ömür boyu sürdürülecek bir eğitim ve öğretim hakim olacaktır. Bu oluşumun dışında kalanlar veya bu yeni yaşam şartlarına kendilerini uyduramayanlar iş de bulamayacaklardır. Bu andan itibaren her işi yaparım deme zamanı kapanmıştır. Eğitim ve öğretim de yeniden yapılanmaktadır.

Dünyada bu bilişim ve haberleşe ağı dediğimiz internet kullanıcı sayısı 2005 yılına bir milyara yakındır. Dünya nüfus0unun %15,2 si internet kullanmakta ülkemizde şu anda internetten yararlanan sayı 10 milyon 220 bin kişidir. Bu bizim nüfusumuzun da %13,9’na tekabül etmektedir. İnternet günlük ihtiyaç haline gelmiştir. Dünyada ulaşamayacağı yer kalmamış ün gibidir. Kablolarla ulaşılamayan bölgelere uydu aracılığıyla ulaşılmaktadır.

Bu gün ABD’de 230 üniversite, hükümet ve sanayi kuruluşları internet 2 denilen bir olgu etrafında toplanmışlardır. İnternetin bu kadar katlanarak gelişmesi karşısında bu alanın kullanımı ve yaygınlaşmasını yeniden organize eden yöntemler üzerinde durmaktadırlar.

Ülkemizde internetin gelişimini engelleyen nedenlerden biri çocuklarımızın kullanımını kısıtlamaya kalkışmaktır. Aileler sanki suç işleme çocukların elindeymiş gibi internete giden çocuklarına kızmaktadırlar oysa çocuklarımız gencecik beyinleriyle bu gelişime ve teknolojiyi kullanmaya büyüklerin çok ilerisinden takip etmektedirler. Elbette bu alanda da ahlak dışı ve yasal olmayan yollardan çocuklarımızı kullanarak çıkar sağlayanlar çıkacaktır. Bunlarla baş etmek için yeni kanunlar ve önleyici yöntemler getirilebilir. Ama mesela onları eğitici programları da serbest bırakabiliriz. Hatta ücretsiz hale getirebiliriz. Çocuklarımızın kötü emellere alet edilmemesi için aileler de eğitilmelidir.

Yeni filtre sistemleri getirilmelidir. Çocuklarımızın internetten nasıl faydalı şekilde yararlanacakları öğretilmelidir.

İnternet ortamı ekonomik alanda da bir canlanma getirmektedir. Artık üretilen ürünlerin müşterisi tüm Dünya insanları olmaktadır. Kalite ve hizmet yönünden en iyiyi yakalayan işletmeler mal ve hizmet üreten kurumlar ayakta kalabilmektedirler. Bu da mal ve hizmet üretmede hızlı bir rekabet ortamı yaratmaktadır. Artık insanlar evlerinden çarşıya ve dükkânlara gitme zahmetine girmeden ellerindeki telefonla mal ve hizmeti çok kısa sürede almaktadırlar.

İnternet bilgisayar ve laptoplardan çıkarak artık el telefonlarına inmiştir. İnsanlar yaşamın hemen her alanında ve zamanında ellerindeki internette gezinmektedirler. Bu da zamanla egoist, kendi içine kapanık insan toplumlarının oluşmasına neden olmaktadır. İnsanlar artık birbirleriyle zor ilişki kurmaktadırlar. Bu da internetin nimetleri yanında külfetlerini de beraber getirdiğinin göstergesidir. İnsan denen varlığın zekâsı artık çalışmayı yavaş yavaş bırakmaktadır. Kitap okuma azalınca da artık hayal kuramayan her istediğini en kısa sürede zahmetsizce elde eden insanlar ortaya çıkaracaktır.