Mehmet EROĞLU
Barış ve Huzur İçinde Yaşamak
Değerli okurlar 15Temmuz günü ülkemizde talihsiz ve talihsiz olduğu kadar haince bir darbe girişimi yaşandı. Eğer bu devlet içine yıllarca kümelenen bu insanlar başarılı olsalardı vay ülkemin haline. İnanın faşist 1980 darbesinden daha korkunç olaylar yaşardık.
Şunu kesin olarak söyleyelim. Demokrasiye inanan her yurttaşın nereden gelirse gelsin bu gibi darbelere karşı olması şarttır. Yoksa ülkemizde sabah erken kalkanın darbe yapacağı bir fiili durum yaratılmış olur.
Yaşadığımız bu Dünya’da; düşmanlık niye sorusunu insanlık tarihi boyunca soranlar olmuştur. Ancak kinden nefretten düşmanlıktan beslenenler, sömürmeyi, ezmeyi, savaşı katliamı tercih etmişlerdir. Çoğu insan ise ezen ve sömüren ve katledenlere biat ederek kölelik yapmaktan vazgeçememiştir.
Ötekileştirme algısı, bilinci sevgi yerine bencil olan insanları da şekillenmiştir.
Ortada olan gerçek açık ve nettir. Ya benden yanasın ya karşısın. Ya siyahsınız ya beyaz!
Son günlerde Fetullah öyle büyütülmüş tiki kim onun aleyhine bir söz söyleş koro halinde saldırıya maruz kalınırdı.
Bir vidoda izlemiştim rahmet ve minnetle andığım Kamer Genç’in mecliste Fetullah hakkında yaptığı konuşmada neredeyse AKP milletvekillerince protesto edilmişti. Öyle ki bir cahil neredeyse ülkeye hakim olmuş.
Ya kahramanlarımız ya da hainlerimiz var..
Ya karanlıktayız sonsuza kadar, ya da aydınlıkta olacağız.
Bizim için ya düşman var ya da gözümüzü kapatıp kollarına atılacağımız bir dost.
Türk halkı top yekûn bu darbe girişimini engellemiştir. Bu Türk halkının artık bundan sonra darbelere geçit vermeyeceğinin açık bir kanıtıdır.
Çok sevindirici bir durum ise Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın halkı birlik ve beraberliğe çağırması. Bu çağrı bölünmüş bir toplumun tekrar karışıp kaynaşmasına vesile olacaktır.
Birleştirme yerine ayrışmayı, sevgi yerine nefreti, hoşgörü yerine öfkeyi yansıtanlar; haktan, hukuktan adaletten barışta kardeşlikten birlik ve beraberlikten bahsedemez.
Bu gaddar darbecilerin mayalarında mevcut olan özellikler
Halkı bölenler, hak yiyen hak yedirenler, haksızlık yapan haksızlığa neden olanlar cezasız kalırsa, toplumdaki dengesizlik artar, huzur ve güven kaybolur.
O nedenle karanlık odakları, karanlık kişileri, anladıkları dilden karanlığa gömmek ve bir daha ülkenin başına bela olmaktan kesin olarak defedilmeli.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan ülkeyi yöneten yetkililer olarak birlik ve beraberliğimizi yeniden sağlanması çok önemli olacaktır.
Tanrı birliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.