Bakan Özlü: "Artık Türkiye için, sanayimiz için ve ekonomimiz için milli atılım vaktidir"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Artık Türkiye için, sanayimiz için ve ekonomimiz için milli atılım vaktidir. 2018 yılı sadece hükümet ve idare sistemimiz için değil, Türk ekonomisi ve s...
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Artık Türkiye için, sanayimiz için ve ekonomimiz için milli atılım vaktidir. 2018 yılı sadece hükümet ve idare sistemimiz için değil, Türk ekonomisi ve sanayisi için de milli atılım yılı olacaktır. Tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi, girişimcilerimizi ve toplumumuzun tüm kesimlerini; bu milli atılım hamlemize destek olmaya çağırıyoruz" dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, yüksek teknolojiye geçiş programı kapsamında 9’uncu toplantıda, kimya sanayicileri ile bir araya geldi. Bakanlıkta düzenlenen Kimya Sanayi Zirvesi’nin açılışında konuşan Özlü, Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında; son 3 ay içinde 9 zirve gerçekleştirdiklerini belirterek, “Türk ekonomisine hayat veren bütün sektörlerle bir araya geldik. Makine sanayi, Çelik Sanayi, Bilişim ve Yazılım Sanayi, Elektrik ve Elektronik Sanayi, Otomotiv Sanayi, İnşaat Sanayi, İlaç ve Gıda sanayimizin değerli temsilcileriyle toplantılar yaptık. Bu toplantılardaki temel amacımız; Türk sanayisinin dinamosu olan değişik sektörlerimizin temsilcilerini dinlemek, sizlerin görüşlerini almak ve hep birlikte ‘ortak akıl, ortak vizyon ve ortak strateji’ belirlemektir. Dolayısıyla; sizlerin katkıları, hepimiz için son derece kıymetlidir. Ülkemizin Yüksek Teknoloji yolculuğunda, birbirimizi anlamak, uyum içinde hareket etmek ve somut çözümlere imza atmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
24 Haziran seçimleri öncesi, son sektör zirvesini yaptıklarını kaydeden Özlü, “Düzenlediğimiz zirveler; hem bakanlığımız, hem de paydaşlarımız için son derece verimli, yol gösterici ve ufuk açıcı oldu. Zirvelerimiz boyunca; yüzlerce sanayicimizi ve girişimcimizi dinledik. Sanayicilerimizin ve iş dünyamızın beklentilerine, bürokratlarımızla birlikte kulak verdik. Şunu net olarak ifade etmek isterim ki; sanayicilerimiz, Türkiye’nin, görünen veya görünmeyen kahramanlarıdır. Üreten, katma değer oluşturan, vergi ödeyen, istihdam sağlayan herkes; bizim başımızın tacıdır. Bakanlık olarak, bizim vazifemiz, işte bu kahramanların elinden tutmak ve onların önündeki tüm engelleri kaldırmaktır” şeklinde konuştu.
“2018 yılı Türk ekonomisi ve sanayisi için de milli atılım yılı olacaktır”
Bakan Özlü, konuşmasına şöyle devam etti:
“Üretim Reform Paketimiz, Sınai Mülkiyet Kanunumuz, bilime ve teknolojiye odaklı yeni TÜBİTAK, girişimcinin en büyük destekçisi KOSGEB, dünyaya standart belirleyen TSE, Türk bilim insanlarının en seçkin platformu TÜBA, dijital dönüşüm yol haritamız, sanayi 4.0 yol haritamız, Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımız, Odak Sektörler Programımız ve sanayide milli atılım hamlemiz; Bakanlığımızın vizyon projeleri olarak, milletimizin ve ekonomimizin emrindedir, hizmetindedir. Artık Türkiye için, sanayimiz için ve ekonomimiz için milli atılım vaktidir. 2018 yılı sadece hükümet ve idare sistemimiz için değil, Türk ekonomisi ve sanayisi için de milli atılım yılı olacaktır. Ekonomide, üretimde, sanayide, bilimde, teknolojide milli atılım. Tüm sanayicilerimizi, üreticilerimizi, girişimcilerimizi ve toplumumuzun tüm kesimlerini; bu milli atılım hamlemize destek olmaya çağırıyoruz. Sanayide Milli Atılım hamlesi kapsamında; bilim ve teknolojide sıçrama yaparak, “büyük ve güçlü Türkiye” hedefine doğru ilerleyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi; Yerli ve milli sanayimizin desteğiyle, “Yüksek teknolojileri ürünlerde yerlilik oranını artırmaya” devam edeceğiz.”
"Toplumsal kalkınmanın formülü de üretim ve sanayidir"
“İstikrarlı ve güçlü bir ekonomik büyümenin anahtarı, sanayidir” diyen Özlü, “Sanayi, ekonominin bel kemiğidir. Yine aynı şekilde, toplumsal kalkınmanın formülü de üretim ve sanayidir. Türk ekonomisi; sanayinin öncülüğünde ve sanayinin lokomotifinde büyümektedir. Bu büyümenin daha da istikrarlı bir biçimde devam etmesi için; cari açığı azaltıcı yatırımlara öncelik veriyoruz. Hükümetimiz ve Bakanlığımız; cari açığı azaltmak için, teknoloji odaklı üretimi teşvik etmeye devam edecektir. Çünkü; cari açığın panzehiri yüksek teknolojidir. Sanayimiz ne kadar çok yüksek teknolojili ürün üretirse, cari açığımız o kadar azalacaktır. 9 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanımız Başkanlığında toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda alınan kararlar; “büyüme, istihdam, katma değer ve üretim odaklı” ekonomi politikamızın devam edeceğini, net olarak ortaya koymuştur” değerlendirmesinde bulundu.
"Bu 5 odak sektör; Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan sanayi alanlarıdır"
İmalat sektörünü güçlendirmek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını artırmak için; 5 odak sektör belirlediklerini hatırlatan Özlü, “Bu sektörler; “kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayi, yarı iletken elektronik ürünler, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtlarıdır.” Bu 5 odak sektör; Türkiye’yi geleceğe taşıyacak olan sanayi alanlarıdır. Türkiye; bu alanlarda mesafe almak durumundadır. Bu nedenle; biz bakanlık olarak, tüm bu sektörlere, stratejik bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz” dedi.
"Kimya sektörünün böylesine üst seviyede destekleniyor olması; sektöre verdiğimiz önemin çok açık bir göstergesidir"
Kimya sanayinin genel olarak diğer sektörlerin ham madde ihtiyacını karşılayan ara malı üreticisi bir sektör olduğuna dikkat çeken Özlü, “Kimya sanayi üretiminin yüzde 77’si sektörler tarafından ham madde olarak kullanılmakta, ancak yüzde 23’lük bir kısmı tüketicilere satılabilecek nihai ürünlerden oluşmaktadır. İmalat sanayindeki firmaların yüzde 6’sı kimya sanayinde yer almakta olup, yaklaşık 25 bin girişimci bulunmaktadır. Kimya sanayi istihdamının imalat sanayi içindeki payı ise yüzde 9 olup, 288 bin kişi istihdam edilmektedir. Kimya sanayisinin yüzde 78’si Marmara, İç Anadolu ve Ege Bölgesinde yoğunlaşmıştır. Kimya sanayinde Mart 2018 tarihi itibariyle 69 Ar-Ge merkezi faaliyete geçmiştir. Kimya sektörü; tüm dünya ticaretinin yüzde 14’ünü oluşturmaktadır. Türkiye kimya sektörü, 2017 yılında 38,4 milyar dolar ithalat, 14,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmiş olup; dış ticaret açığımız 23,6 milyar dolar seviyesindedir. Türkiye kimya sektörü; 2016 yılı rakamlarına göre, dünya ihracat sıralamasında 30. sırada yer almaktadır. Kimya sektöründe ithalatın yüzde 87’si hammadde, yüzde 13’ü tüketim malı, ihracatın ise yüzde 80’i hammadde, yüzde 20’si tüketim malıdır. Kimya sanayi, diğer sektörlere en fazla girdi veren sektörler sıralamasında, beşinci sırada yer almaktadır. Bu durum; sektörün önemli bir ham madde tedarikçisi olduğunu göstermekte olup, kimya sanayisine olan talebin artmasına neden olmaktadır. Kimya sektörü yıllardır bu talebi karşılayamadığı için, imalat sanayi alt sektörleri arasında ithalatta sürekli birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki cari açık sorununun en büyük nedenlerinden biri, kimyasal üretimin yetersizliği nedeniyle sektörlerin ithalata yönelmesidir. Bu sorunu çözmek ve ülkemizin petrokimya sektöründeki ihtiyacını karşılamak için; ülkemizin yeni petrokimya tesislerine ihtiyacı vardır. Bu amaçla; Ceyhan Endüstri Bölgesi’nde,entegre bir petrokimya tesisi kurulması için, Bakanlığımızın çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca; Üretim reform Paketimiz ve Endüstri Bölgeleri Yönetmeliğimiz; kimya başta olmak üzere, bütün sektörlerimize, çok büyük fırsatlar, çok büyük kolaylıklar sunmaktadır. Ülkemizin stratejik sektörlerdeki yatırım ihtiyaçlarına bakıldığında;Organize Sanayi Bölgeleri ve Endüstri Bölgelerinde, yatırımcılarımıza çok uygun maliyetli, altyapısı hazır sanayi alanları tahsis imkânı sağlanmıştır. Özel Endüstri Bölgeleri uygulamalarımızla, halihazırda üretimde bulunan sanayicilerimizin, uygun şartları sağlaması halinde, mevcut tesislerini yeni yatırımlarla geliştirip büyütmesinin önü açılmıştır. Ayrıca; bildiğiniz gibi, 9 Nisan tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde “Proje Bazlı Teşvik Sistemi” hayata geçirildi. Bu teşvik Sistemi ile 23 proje ve 19 firmaya, 135 milyar lira tutarında teşvik verildi. Proje Bazlı Teşvik sisteminde; altı projeden yararlanacak olan kimya sektörü, toplam yatırımdan yüzde 40 pay aldı. Kimya sektörünün; Hükümetimiz ve Bakanlığımız tarafından, böylesine üst seviyede destekleniyor olması; sektöre verdiğimiz önemin çok açık bir göstergesidir.”
Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programına; tüm paydaşlardan, tüm sektörlerden ve sanayicilerden, ciddi bir farkındalık ve katkı beklediklerini kaydeden Bakan Özlü, bu kapsamda kanun yaparken, mevzuat hazırlarken, destek paketleri oluştururken, teknik düzenlemeler yaparken sektör ile uyum içinde hareket etmek istediklerini ifade etti.
Bakan Özlü’nün konuşmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda Kimya sanayi sektörünün mevcut durumu, sorunları çözüm yolları ele alındı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.