Cumhur İttifakı Meclis Üyeleri tarafından verilen soru önergesine gelen resmi yazılı cevaba göre, Aydın’daki en uzun merdivenli itfaiye aracı yalnızca 37 metreye (yaklaşık 13 kat) kadar ulaşabiliyor. Oysa Efeler, Nazilli ve Söke gibi ilçelerde 14, 15 ve hatta 16 katlı binalar bulunuyor.

PEKİ YA BU KATLARDA YANGIN ÇIKARSA?

Gürer, "Bu binalarda mahsur kalacak vatandaşlar için ne yapılacak? Yangından kaçamayacak durumdaki bir insanın hayatı ne olacak? Bu insanlar ölüme mi terk edilecek?" diye sordu. Sert bir dille eleştirilerini sürdüren Gürer, "Böyle bir olayda can kaybı olursa bunun hesabını kim verecek?" diyerek Aydın Büyükşehir Belediyesi’ni sorumluluk almaya çağırdı.

İTFAİYE NOKTALARI AZALDI, MÜDAHALE SÜRESİ UZADI!

Gürer’in açıklamasına göre, Aydın’da büyükşehir olmadan önce 17 ilçe ve 36 beldede itfaiye hizmet noktası varken, bugün bu sayı yalnızca 33. Bu da özellikle kırsal alanlarda müdahale süresini ciddi şekilde uzatıyor.

Örnek veren Gürer, "Söke hizmet noktasından Güllübahçe, Atburgazı, Tuzburgazı ve Doğanbey gibi noktalara ulaşım 15 ila 35 kilometre. Bu mesafedeki bir yangına nasıl zamanında müdahale edilecek? Ev yanarken hala yolda mı olunacak?" sözleriyle durumu net şekilde ortaya koydu.

“RİSK ANALİZİ YAPILMADI MI?”

Açıklamasında bir başka çarpıcı soruyu da gündeme taşıyan Gürer, bugüne kadar kapsamlı bir risk analizinin yapılmadığını ifade ederek, "Bu eksiklik açıkça gözler önünde. Araç ve personel sayısı yetersiz. Bu ihmaller cana mal olabilir" dedi.

"DERHAL HAREKETE GEÇİN!"

Av. Fatih Gürer, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:

"İvedilikle kapsamlı bir risk analizi yapılmalı, ihtiyaç duyulan personel, araç ve ekipman acilen temin edilmelidir. Aksi takdirde, yaşanacak can kayıplarının vicdani ve hukuki sorumluluğu ağır olur!"