Mehmet EROĞLU
Aydın Siyasetinde Bir Gezinti
Bu haftaki yazımda istedim ki bir de Aydın’ımızda gezeledim bakalım neler var neler yok. Bildiklerimizi ve gördüklerimizi yazalım dedim.
Biliyorsunuz bu günlerde en önemli siyasi tansiyon belediye başkan adaylarının belirlenmesinde yaşanmaktadır.
CHP için Büyük şehir Başkan adayı kim olacak diye bir derdi yok. Çünkü Sayın Genel başkan Kılıçdaroğlu nerdeyse bir yıl önce açıkladı.”Büyük şehir adayımız belediye başkanımız Sayın Özlem Çerçioğlu” dedi.
Bu hem isabetli bir seçim hem de zaruri bir durumdur. Çünkü Özlem hanımdan başka bir adayın seçilmesi bu kadar şanslı olamazdı.
Yapılan kamuoyu yoklamalarında abartısız olarak Sayın Çerçioğlu’na Aydın halkının yüzde yetmişlere varan bir desteği var. Bu nedenle Aydın halkı dürüstlüğü, çalışkanlığı ve Aydın’ımızı Avrupai bir kent yapması vatandaşlar tarafından takdir edilmektedir.
Sayın Çerçioğlu bana göre en rahat seçim ortamı geçiriyor. Ama Büyük şehir belediye başkanı olacak. Başkanın da çalışacağı kadroyu ve birlikte yürüyeceği arkadaşlarının seçilmesinde elbette önerileri olacak.
Bildiğim kadarı ile Aydın Merkez Efeler belediye başkan adaylığına üç değerli aday var. Sayın Sadet Kavaslı, Sayın Mesut Özakçan ve Sayın Ahmet Gümüş. Bu üç değerli adayda seçimlerde CHP den Efeler belediye başkan adayı olmak için çaba gösteriyor. Bu yarış elbette çok önemli. Her üç adayda bu yükü taşıyabilir
Anlatmak istediğim konu ise CHP il başkanı Sayın Barkan Kalınomuz ve il başkanlığına yakışmayan tutumu. Sayın Kalınomuz il başkanı olduğuna göre Karacasu’dan Kuşadası’na kadar bütün ilçelerin başkanı yani oturduğu makam çok ama çok önemli bir makam. Bu makamı kendi ihtirası ile küçük düşürmeye hiç hakkı yok. Sen yanına bazılarını al Didim’de biz ön seçim istiyoruz pankart açarak istekte bulun.
Bir arkadaşım bana bir şey anlattı inanın şaşırdım. İl yönetiminden bir yetkili arkadaşa telefonda biz önseçim delegesi yazıyoruz ön seçim delegesi olmak istermisin diye. Bu ne delegesi? Ne ön seçimi? Bir il başkanı adaylardan birini yanına alarak biz ön seçim istiyoruz diye kapı kapı dolaşır mı? Sen il başkanısın Aydın gibi bir ilin başkanısın sen her başkan adayına aynı uzaklıkta ve mesafede olman gerekmez mi? Eğer adaylardan birini destekliyorsan o kutsal makamdan ayrılır desteklediğin aday için çalışırsın. Yoksa o makamda oturduğun sürece bunları yapamazsın. Sen yüz otobüsle Ankara’ya çıkarma yapacağız diye haftalarca Aydın’da yaygara yap arkasından destek bulamayınca hava muhalefetini mazeret göster. En affedilmez tarafı da Ankara programına Anıtkabir ziyareti yapılacağını söyle.
Arkadaşların bazılarına telefon edilerek katılmaları istenmiş. Olmuyor Sayın Barkan başkan olmuyor. Bu adayların üçünün ortak isteği mi ön seçim? Yoksa sadece birisi için mi bu kadar yoğun çaban oluyor? Bunu anlamak çok zor.
Sayın başkanım yönetiminize ve size söyleyeceğim son söz bu il yönetimi ile seçimlere nasıl gidilir bunu oturup değerlendirmeniz yarar vardır.
***
Bütçe görüşmelerinde CHP Genel başkanı Sayın Kılıçdarolu’nun bütçe performansı çok iyiydi.
İktidarın kalesini topa tuttu. Kılıçdaroğlu konuşmasında
“Kul hakkı yemenin çok günah olduğunu söylüyorsunuz ama Sayıştay raporlarını meclise göndermiyorsunuz? Bu harcamalar meclisten ve milletten kaçırıyorsunuz? Bu harcamaları neden kaçırıp saklıyorsunuz?
Bu meclise harcamaları hakkında bilgi vermeyen adalet bakanlığı bütçesine nasıl oy vereceksiniz? Parlamentoya hesap vermeyen hükümette bütçesi de meşru değildir.”
Başbakanın Amerikalı kızıl derililere 200 bin dolarlık çek vermesinin doğru olmadığının nedenlerini gerekçeleri ile anlattı.
Sanayinin rekabet gücünün yok olduğunu, çiftçinin işçinin emeklinin zor durumda olduğunu, icra dairelerinde 21 milyon dosyanın olduğunu söyledi.
En önemlisi de:
“Siz hiçbir icra dairesini törenle açan bir hükümet gördünüz mü?”
Vergi denetimini bir silah olarak kullanıyorsunuz.
Gezi olaylarında ölen 7 kişi için bir damla gözyaşı döktünüz mü?
Mısır’da ölen kıza ağlıyorsunuz gezi’de 14 yaşındaki Berkan hala komada hiç vicdanınız sızlamadı mı?
Çok güzel bir konuşma yaptı sevinçle ve dikkatlice izledim.
Ama Sayın Kılıçdaroğlu Sayın Balbay’ın tahliyesinde eline geçen Fırsatı değerlenemediği kanısındayım. Kılıçdaroğlu parti otobüsüne binip Balbay’ın çocuklarını yanına alıp bütün milletvekilleri de hazır bekleyerek muazzam bir topluluk da etkili bir konuşma yaparak Sayın Balbay’ı evine kadar götürmesini beklerdim.
Balbay’ın kızı “baba diyerek koşarak babasına sarılması yürekleri yakan bir manzara oldu. Sayın Arınç her yerde ağlamaktan gözleri şişerken bu manzaraya ne dedi acaba? Hiç vicdanı sızlamadı mı?
Burada Sayın Bahçeli’den de söz etmeden geçemeyeceğim. Buna bir anlam veremedim. Türkiye çok büyük sorunlarla karşı karşıya bulunduğu bir ortamda
Milliyetçi olan bir partinin genel başkanı olarak yılda bir defa eline geçen bu fırsatı kullanması gerekirdi.
Sayın Bahçeli’nin “Küstüm konuşmuyorum “ demesine söyleyecek bir söz gerçekten bulamıyorum.
Efsane komutan Engin Alan bir günlüğüne bir sürü polis gözetiminde ölmek üzere olan anasını hastane de ziyaret etti.
Annesine “Anne ben geldim. Nasılsın iyimisin demesi anası da oğlum” diye bağrına basması dıramatık bir sahne oluşturuyor. TSK kahraman subayına bu yapılanlar hiç yakışmıyor. Ömrünün yarısını bu vatan için harcayan bu efsane komutana yazık değil mi?
Bu siyasi gezintide bir de AKP milletvekillerinden kısaca bahsedelim. Bunları ileriki bir yazımda çok detaylı bir şekilde yazacağım.
Sabah kalktığımda bilgisayarımda bütün gazeteleri okurum. Sonra Faceboock sayfasına ne var yok diye bakarım.
Bu sayfayı neredeyse hep Sayın Mehmet Erdem meşgul eder. Her yerde Başkan Özlem Çerçioğlu’nun açığını aramaya çalışır. Durmadan yalan yanlış bir şeyler karalayıp duruyor. Eğer bu yazıları Sayın Erdem yazmıyor danışmanları yapıyorsa engel olması gerekir. Bu Aydın halkı seni Facebook milletvekili olsun diye mi seçti? Sizin Aydın halkına yapacağınız başka bir hizmetiniz yok mu? Siz her gün Özlem başkan hakkında yazdığınız veya yazdırdığınız yazı Özlem hanımı güçlendirmekten başkada bir işe yaramıyor.
Hele Semiha Öğüş’e bir bakar mısınız? Mecliste yeminden başka bir konuşmasına tanık olan varsa parmak kaldırsın. Geçen bir arkadaş Semiha Hanım için “kontenjan milletvekili diyorlar” dedi. Doğrumu acaba?
Ali Gültekin Kılıç: Sayın Ali Kılıç için Nazilli milletvekili diyorlar mecbur kalmasa Nazilli’den bu tarafa geçmeyecek.
AKP milletvekillerinin durumu bu. Aydın’da başarılı olamadıklarının sebepleri daha iyi anlaşılmıyor mu?
Diğer parti milletvekillerini de gelecek bir yazımızda anlatmaya çalışacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.