Bugün 19 Mayıs; bugün yeniden dünyaya gelen çocuğun çığlığı var kulaklarımızda. 

Vatanın kurtuluşu için, Mustafa Kemal’in yokluk içinde Anadoluya çıktığı, yollara düştüğü gündür bugün. 

Bugün 19 mayıs; 

Mavzerlerin kuşanıldığı Anadolu'da, Türk örgütlenmesinin başladığı, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı ölümlerin göze alındığı gündür bugün.

En zor zamanlarında, umudun tükendiği günlerde, milletin kaderini değiştiren devrimcilerin ayak bastığı anadolu toprakları hiç nankörlük yapmamıştır. 

Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bağrına basan bu millet çok kötü günler yaşamış, buna rağmen kenetlenerek ekmeğini paylaşmıştır. 

Anadolu halkı İstanbul dükaları gibi muhbirlik yapmamış, yabancı ajanlarla işbirliğine girmemiştir.
Ali Kemal gibi vatan hainlerinin kalemini kırmıştır bu millet.

Bu millet; 
Vatanı için canını hiçe sayan, İzmirli Hasan Tahsini, Ondört yaşında Yunana isyan başlatan Aydınlı Yörük Aliyi, Antep dağlarını mesken tutan Kara Yılanı, Karadeniz'de geçit vermeyen İpsiz Recepi ve Atatürk'ün bağımsızlık mücadelesine  ses veren Tunceli li Diyap ağayı hatırlamıştır.

Ortaçağ karanlığının kıyısından dönen bu millet;
Bin yıllar süren Türk devlet geleneğinin hangi tecrübelerden geçtiğini, Türklük felsefesinin nerelerden geldiğini, hangi yollardan geçtiğini bilmiştir.

Onun için bugün 19 Mayıs'tır.

Onun için bugün umut vardır.

İdam fermanını görmüş, ilmeği boynuna geçirmiş Mustafa Kemal lerin, Namık Kemal lerin ve Kuvayi Milliyecilerin gündür bugün.

Bugün, özgürlük ateşinin aydınlattığı Sabahattin Ali lerin, Hasan Ali Yücel lerin, Nazım Hikmet lerin günüdür.
Cumhuriyet rejiminin, parlamenter sistemin, üniter yapı ve kuvvetler ayrılığının ne olduğunu anlayan Türk milleti, sosyal hukuk devletinin laik demokratik yapısının değerini bilmiştir. Hilafeti ve diğer farklı yönetim şekillerini reddetmiştir bu millet.

Özgürlüğün ne olduğunu, bağımsızlığın ne getirdiğini iyi bilen yüce Türk milleti, yıkım yıllarının yakıcı ateşini hatırlamış, yangının kapıya geldiğini, gericiliğin milleti nasıl yok edeceğini fark etmiştir.  

Şeyhlerin müritlerin nasıl ortaya çıktığını, tarikatların ve cemaatlerin milletin malına mülküne nasıl göz diktiğini anlamıştır bu millet.

Zulmü, açlığı, mahpusu görmüş hoşgörü ve sabrı ile beklemiştir bu millet. 

Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkenin kuruluş manifestosunda köylüye değer verip onu karşısına oturtarak “anlat bakalım efendi” dediğini hatırlamıştır bu millet. 

Kuruluş yıllarında yüreklenen Türk köylüsü cesaretini kazanmış efendiliğini göstermiştir. 

Atatürk'ten aldığı o güçlü iradeyi halkın gücüyle birleştirmesini bilen köylü, korkuyu Cumhuriyetin kuruluş yıllarında çoktan yenmiş ve iradesini kullanmıştır.

İşte o yılların köylüsüdür temeli atan. 
O gün, o bilincin temelini atan, itici gücün lokomotifi olan Türk köylüsünün torunu, milletin özüdür, ruhudur. 
Bugün ortaya çıkan ise tapusu elinde toprağın asıl sahibidir artık.

Kimse kendisini Türk köylüsünden, Türk bilim adamından, öğretmeninden mühendis ve doktorundan üstün göremez. 
Bu millet kurtuluş mücadelesi vermiş, açlığı görmüş, yokluğu bilmiş, esaretin ne olduğunu yaşamış ama teslim olmamıştır.

“Tam bağımsız Türkiye ve İstiklal” demiştir bu millet.
Onun için bugün, 19 Mayıs'tır.
Onun için bugün, İstiklalin evlatlarının günüdür.
Onun için, artık umut vardır.