Aklımızı kaçırmak üzereyiz!

Utanıyorum artık, herkesin bildiği, benim yazmaktan usandığım, utandığım gerçekler sizi utandırmıyor, sizi rahatsız etmiyor çünkü insanları istediğiniz seviyeye (seviyesizliğe) çektiniz ne mutlu size. İşte bu insanları yoğurdunuz yoğurdunuz artık istediğiniz şekle sokmanız, istediğiniz gibi şekillendirmeniz hiç de zor değil. Öyle de oldu. İnsanlar şiddet eğilimli oldu. Şiddetten, öfkeden, kavgadan beslenir hala geldiler. Biz ki; birbirine, büyüklerine, kadınlarına saygılı bir toplumken, sayenizde geldiğimiz nokta ortada. Saygısız, seviyesiz, liyakatsiz…

Toplumun her kesimiyle ayrı ayrı uğraşarak onları değersizleştirmek de sizin işiniz. Avukatlarla uğraştınız, şimdi sıra doktorlara geldi. Zaten eğitimin hali belli! Neredeyse on aydır maske bile takmaya lüzum görmeden ortalıkta hastalığı yayarak sorumluluğunu bilmeden dolaşan insanlar yüzünden hekimlerin çoğu hastalandı. Bizlerin sağlığı için onlar sağlıklarından olup hayatlarını kaybettiler. Nasıl eliniz varıyor? Nasıl şiddete başvuruyorsunuz? Değersizleştirdiğiniz her şeyi tekrar tekrar buradan yazmak istemiyorum, ancak gözle görünen bir şey var ki, kendi saldırgan, öfkeli tavrınız bugün aynen vatandaşa geçti. Çok şükür ki, toplumun aklı başında bir kesimi var bunlarla uğraşmıyor ve bunların terbiyesizce, densizce davranışlarına karşılık vermiyor. Gün yok ki o insanlar birilerine saldırmasınlar. Çünkü öfkeyi bir güç zanneden ve öfkeyle saldırganlıkla her şeyi halledebileceklerini düşünen (düşünmeyen böyle bir özelliği olmayan) bir grup insan var bu ülkede. Tıpkı Ankara’da doktorlara saldırdıkları gibi, tıpkı otobüslerde ‘’maske takın’’ diyen şoföre saldırdıkları gibi. İnsanlarda son derece büyük şiddet eğilimi oluşturdunuz.

Hiç kimsenin kimseye saygısı kalmadı sıfır saygıyla yaşıyoruz (siz yaşıyorsunuz da, biz yaşayamıyoruz kusura bakmayın! Çünkü alıştığımız bir tavır değil! A-LI-ŞA-MA-DIK) Ne erkeklerin kadınlara, ne çocukların büyüklere, ne öğrencilerin öğretmenlere, ne hastaların doktorlara, ne müvekkillerin avukatlara. İşte böylesine değersizleştirdiniz. Bunları tamir etmek ne kadar zamanımızı alır sizden sonra bilmiyoruz ama ciddi bir zaman ve nesil kaybı olacağı aşikâr!

Ne hale getirdiniz bu saygın ülkemizi Atatürk sayesinde dünyanın en saygın takdir edilen ülkesi haline gelmiş olan ülkemizi en değersiz, en beceriksiz, her konuda en kötü notu alan ülke haline getirdiniz. Sizin bu yaptığınızı bir düşman devlet bile yapamazdı. Eserinizle övünebilirsiniz. Bozduğunuz bu insan dokusu kim bilir kaç senede geri gelebilir. Bir şeyi bozmak, yapmaktan çok daha kolaydır. Sizin bu ülkeye verdiğiniz zararın bedelini bakalım kaç yıl hep birlikte ödeyeceğiz? Sadece değersizleştirdiğiniz insanlar, odalar, topraklar değil. Ülkemde yetişen her şeyi değersizleştirdiniz. Siz yukarılardan kuş bakışı seyrederken insanlardaki detayları göremiyorsunuz ne yazık ki. Öyle tepeden seyredeceğinize biraz aşağılara inip insanların yüzünü görün, halini görün. Kan ağlıyor vatandaş. İşsizler ordusu var ülkede farkında mısınız? İnsanlar intihar ediyor. Biliyor, görüyor musunuz? Çaresizlik had safhada. Hiç alışmadığımız kadar, hiç bilmediğimiz kadar zorluklarda tanıştık millet olarak. Topluca çıldırmış durumdayız sanki. Her gün birileri, birilerine saldırıyor. Bunun altında yatan sebepleri burada anlatmaya bilmem gerek var mı? İnsanlar,  kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorlar! Bu kadar basit beklentileri.  Sadece ödediğimiz vergilerin bize hizmet olarak dönüşü olsa herkes mutlu ve rahat olacak hem maddi hem de manevi olarak. Ruhsal ve bedensel sağlık bulacağız, mutlu olacağız! Bu kadar basit bunun çözümü… Ama nerdeeee?

İnşallah hayallerimiz gerçekleşecek!

GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ TÜRKİYE’M

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum