Editör, İş Adamı ve şair olan Şehmus Çiçek, öğretmeninin yönlendirmesi ve teşvikiyle şiire uzandığını ifade ederken, "İlk kitabımdaki şiirleri yazarken ne bir şair tanıyordum, ne doğru dürüst şiir kitabı okumuştum, ne de şiirin kurallarını biliyordum" diyor içtenlikle.

Sevgili Şehmus Çiçek'i “Yasak”' ve “Ağlamanın Ardında” adlı kitaplarından hareketle "Abla" konumumla anlatmaya çalışacağım bu yazımda.  

Aslında şahsıma ait şair kriterleri ölçeğiyle anlatma ihtiyacı duymuşumdur hep Şehmus' u tanıdığım ilk gün itibariyle. Onun tanıdığım birçok şairden farkının farkındalığıyla.

Diyarbakırlı, ilkokul mezunu bir köy çocuğu benim anlatacağım şair.

AĞLAMAK

Ağlamaya yatkınım

Gülmek bana ters gibi

Eğlence sıkar beni

Çelikten kafes gibi

Düğünlerin gürültüsü

Kafamı patlatıyor

Bir derde ortak olmak

Doya doya ağlamak

Beni rahatlatıyor

Ben ağlamaya yatkınım

Sanki her kahkahada bir kusur vardır

Gözyaşıma tutkunum

Her damlasında bir huzur vardır

Kadehlerin tokuşması

Beynimde bir ur gibi

Gülmek beni yakan yaz güneşi

Ağlamak yağmur gibi

Ben ağlamaya yatkınım

Başkalarına alem

Benim için elemdir

Beni en çok mest eden

Gözlerimdeki nemdir

Yas çekmek cennet bana

Dans etmek cehennemdir

Hep ahları paylaştım

Ohlardan uzak durdum

Suçlu bir hakim gibi

Kendime soru sordum

Kolayına kaçmadım

Kendime zoru sordum

Ben ağlamaya yatkınım

Mutluluğun izahını

Mizahta bulamadım

En büyük hatıram

Şahit olduğum dram

Sabah oldu ağladım

Akşam oldu ağladım

Ağlamak benim adım"

   ***

Benim gözümde bu şiiridir Şehmus Çiçek'in duygu durumunun özeti.

Şair Şehmus Çiçek'in şiir dili de işte bu şiirdir benim gözümde.

"ŞİİR

Yorgan bir iğnedir döşek çuvaldız

Şiirdir her gece uykuma batan

Şiir hep benimle dolaşır gündüz

Şiirdir her gece benimle yatan.

***

Şiir öz ruhumdur şiir bedenim

Şiir bir boy ise ben de bir enim

Edep sarayının kölesi benim

Şiirdir hep bana hükmeden sultan

***

Şiir akşamımdır şiir sabahım

Bir gün neşem olur öbür gün ahım

Şiir hem duamdır hem de günahım

Şiirdir göğsümde durmadan atan

***

Yüreğim taş gibi yüzüm Kerbela

Terk edince bile o gözü ela

Gözyaşı olmadı bin türlü bela

Şiirdir sadece beni ağlatan

***

Ulaşabilseler sağlam delile

Her kim araştırsa hepsi nafile

Yetersiz kalacak öz geçmiş bile

Şiirdir en iyi beni anlatan

***

İmalı imalı anlatılan giz

Ve ak yüreklere çizilen bir iz

İyice dinleyip düşünürsek biz

Şiirdir manaya manayı katan

***

Gelin ulaşalım en şahaneye

Gel sığınalım bir bahaneye

Deseniz ki neyi benzettin neye

Ağıtlar gurbettir şiirdir vatan"

***  

Neden bu iki şiiri seçtiğime gelince onca özge şiirinin arasından; Şehmus Çiçek'in Adam + Şair kimliğini ortaya net koyan iki özet şiirdir dönüp dönüp okuduğum bu iki şiir.

"Nermin Akkan'ın şair kriterleri" diye bir başlık atmıştı bir yazısında adını şimdi vermek istemediğim bir arkadaş. Kendince bana kızgınlığını dile getirmişti ama benim gerçeğime de parmak basmıştı bir şekilde.

Nermin Akkan kriteri özetle şudur. Adam olunduktan sonraki adımdır şair olmak. İllaki adam olacak şair benim kriterlerimce.

Üst akıl, kıvrak zeka, genetik yatkınlık, yetkin dil, engin birikim, kıyısız emek ve bir aslan yürek gereksinir şiir ve bu gereksinimleri karşılayandır şair, bana göre.

Bu kriterler ışığında bakıyor ve bu iki şiirde özetliyorum şair Şehmus Çiçek'i ben.

"Bir derde ortak olmak

Doya doya ağlamak"

Bu iki dize bize ŞAİRİMİZİN sosyal ve toplumsal duyarlılığını ortaya koyarken, şiirsel dilinin güzelliğini ve yetkinliğini de ortaya koyuyor.

"Kadehlerin tokuşması

Beynimde bir ur gibi"

İşte size İslami yaşam biçiminin yanında toplum sağlığının temel ilkelerine de dikkat çeken iki dize daha.

"Hep ahları paylaştım

Ohlardan uzak durdum

Suçlu bir hakim gibi

Kendime soru sordum

Kolayına kaçmadım

Kendime zoru sordum"   

***

Hayatın, paylaşım, adalet, empati, otokontrol gibi adam olma ölçeğine nasıl da parmak basıyor şair.

Yukarıdaki dizeler, zorlu bir geçitten geçmişliğin kendini bilmeliğini ortaya koyuyor ŞAİRİMİZİN.

Her nedense toplum, şuaranın taşkın davranışlarını,ayrıksı tutumlarını, ahlaki düşkünlüklerini, değerlere bilinçsizce sorumsuzca başkaldırışlarını sanatçılığına atfediyor ve bir anlamda da teşvik ediyor.

Ne yazık ki bu toplumsal kabul bir çok şiir etkinliğini sanatsal bir oluşumdan çıkarıp başka başka olumsuz tanımlamalara taban teşkil ediyor. Bunun sonucu bir çok ismin üzerinde nahoş etiketler oluşuyor. Bu noktadan baktığımızda Şehmus Çiçek "Adam+Şair" tanımında tam not alan şairlerimizden.    

"Edep sarayının kölesi benim

Şiirdir hep bana hükmeden sultan" Başkaca söze ne hacet? En basit şekliyle şairin nasıl olması gerektiğinin yol haritası değil de nedir bu iki dize?.

"İmalı imalı anlatılan giz

Ve ak yüreklere çizilen bir iz

İyice dinleyip düşünürsek biz

Şiirdir manaya manayı katan"

'En az sözcükle, en çok şeyi anlatmaktır şiir' denmesinin özeti olan bu dizeler aynı zamanda şiirin gereksindiği söz sanatlarını da ne güzel özetliyor değil mi sevgili Şair kardeşim.

Bütün şiirleri, sözlüğe ihtiyaç duyurmayacak kadar yalın, duru ve öz be öz Türkçedir Şehmuz Çiçek'in. Hece vezninin uyak ve rediflerini kararınca yedirdiği serbest şiirleri, serbest şiir özgürlüğündeki yetkin hece şiirleri onun şiir dilinin ve kıvrak zekasının göstergeleridir.

Toplumsal gerçekliğin yalın örnekleriyle donanık her iki kitabını da tekrar tekrar okuma ihtiyacı duyarım Sevgili Şehmus Çiçek'in.

"Adam Şair" kısaca ve özetle Şehmus Çiçek. Kibirden, riyadan, gönül yoksulluğundan uzak.

Yolun açık olsun sevgili Kardeş Şehmus Çiçek.