Mehmet EROĞLU
Açık artırmaya çıkarılan parti
Değerli okurlar küçükken rahmetli ninem bir hikâye anlatır ve “Bir insanın kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz” derdi.
Arkasından da anlatmaya devam ederdi:
Adamın birinin çok eskilerde hayırlı bir iş yaptığı yokmuş. Ne yapıp edip iyi şeylerle anılamıyorsam kötü iş yapayım mutlaka adım anılsın. İyi veya kötü iş yapmak önemli değil demiş. Kafaya koymuş bir defa. Ne yapsın mutlaka anılmak istiyor.
Gitmiş kalabalık bir yerde affedersiniz milletin devamlı su içtiği su kuyusuna pislemiş. Bunu gören halk bu terbiyesizi yakalamışlar vermişler sopayı. Böylece bunun adı pislikle anılmaya başlamış. Bu olaydan sonra o beldede yaşayan insanlar ona pislik falan filan diye hitap etmeye başlamışlar.
Rahmetli ninemim bu hikâyesini neden anlattın derseniz şunun için anlattım. Ehliyetsiz, bilgisiz, çapsız ve ideolojiden yoksun insanları önemli makamlara getirirseniz veya es kaza gelirlerse yandı o kurum.
Bu yazımı daha önce yazmıştım. Fakat bu Genel başkan yine saçmalamış.
Ben gençliğimden beri rahmetli Başbakan Bülent Ecevit’e hayrandım. Çünkü o işçi babası, çiftçi dostu, Kıbrıs fatihi ve en önemlisi Meclis kürsüsünde “Toprak işleyenin su kullananın “ diyen Karaoğlan’dı.
Sayın Ecevit DSP kurduğunda bizler de arkadaşlarla elimizden gelen katkıyı verdik. Ama Sayın Ecevit’in iyi niyeti ve Rahşan hanımın kaprisleri ile parti çıkarcıların ve DSP ile hiç ilgisi olmayanların eline geçti.
Bunlardan biri olan Sayın Önder Aksakal, partinin genel başkanı oldu. 2019 seçimleri için ittifak tartışmalarının yaşandığı bu günlerde Ecevit’in partisini açık artırma ile satılığa çıkarmıştı.
Aksakal, gazeteci ve televizyon programcısı Sayın Çılar ile yaptığı söyleşide aynen şunları söylüyor.
'SAF DEĞİLİZ, 10 MİLLETVEKİLİ VEREN YERE GİDİP GÜDÜK KALMAYIZ'
Mutlaka CHP ile ittifak kurarız gibi bir saplantımız olmadığı gibi AK Parti veya MHP ile herhangi bir ittifakın içerisinde yer almayız gibi bir ön yargımız, ön koşulumuz yok. A partisi geldi sizinle ittifak yapalım size 10 milletvekili verelim dedi, B partisi de geldi sizinle ittifak yapalım size 30 milletvekili verelim dediğinde herhalde biz saf değiliz. Yani 10 milletvekili veren yere gidip orada güdük kalmayız. 30 tane arkadaşımızla devlet yönetimine katkı koymak dururken niye gidelim 10 tane milletvekili ile oralarda bocalayalım."
'SARAYDA OTURACAĞIM, YETKİLERİ KULLANACAĞIM'
Cumhurbaşkanı adayı olacağını söyleyen DSP lideri Aksakal, "100 bin imza toplanmaya başlandı. Binlerce imza toplandı. 100.000 imza sorun değil bizim için. Bizim o kadar zaten üyemiz var" diye konuştu. Aksakal ayrıca, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin yetkilerini kullanacağım. Cumhurbaşkanlığı sarayında oturacağım" ifadesini kullandı.
Görüyor musunuz Ecevit’in partisinin ne hallere düştüğünü. Bana göre bu normaldir. Neden derseniz kafasında ideolojisi olmayan bir insanı layık olmadığı bir yere getirirseniz olacağı bu.
Rahmetli Uğur Mumcu’nun dediği gibi
“Güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar, güç merkezi değiştikçe onlarda döner sonunda fırıldak olurlar.”
Birileri benim emrimde olsun ben ne emir verirsem onu yapsın diye layık olmayanları bu gibi yerlere gelirse sonunda o da bunun gibi hem arkadaşlarını hem ve kurumu satar.
DSP ESKİ GENEL BAŞKANI VE DEVLET ESKİ BAKANI ZEKİ SEZER'İN BASIN AÇIKLAMASINDA DİYOR Kİ:
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ı önümüzdeki seçimlerde yapılacak olası ittifaklarla ilgili açıklaması kabul edilemez. Sayın Önder açıklamasında, DSP' nin AKP veya MHP fark etmeden hangi parti daha fazla milletvekili kontenjanı verirse o parti ile ittifak yapacağını söylemiş. Bu DSP' nin, DSP' lilerin yıllarca yaptığı mücadeleye tamamen ters bir duruştur. Ve bu mücadeleye haksızlıktır. DSP, DSP laik, demokratik, hukukun üstünlüğüne, sosyal adalete dayalı sistemi korumak, kökleştirmek, geliştirmek üzere Atatürk yolunda, Ecevit ışığıyla inançla çalışmıştır. Oysa bugün, AKP ve MHP bunları kökten yok edecek, bir tek adam rejimini dayatacak değişiklikleri tümüyle hayata geçirme hayali ile bir ittifak oluşturmuşlardır. DSP' ye düşen bu oyunu bozmak için var gücü ile çalışmaktır. Ayrıca, 'Cumhurbaşkanlığı'na aday olup, saraya oturacağım' diyen bir sayın genel başkan' ı, kim fazla milletvekili verirse onunla ittifak yaparız' demesi de ayrı bir çelişkidir.
Bakın yine yeni bir şey uyduruyor ve saçmalıyor.
"Ecevit Erdoğan'a seçildiği gün giderdi"
Aksakal, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, “Atatürk’ün ve Ecevit’in kemiklerini sızlatıyor. Saray’dan 4 defa randevu istendi, reddedildi” eleştirisine de cevap verdi.
Aksakal, şu ifadeleri kullandı:
Ben, Cumhurbaşkanlığından 4 değil, 2 defa randevu istedim. Bunlardan biri, 2015 yılında Genel Başkan seçildiğimde, kendilerinin tebrik telgrafı geldiğinde oldu. O zaman, cevap alamadım. Biz, Türk devlet kültürüne sahibiz. Devletin başına teşekkür etmek için, randevu talebinde bulundum. İkincisi de 2016 yılındaydı. Pazartesi yine telgraf geldi. Bir daha istedim randevu ama cevap yine gelmedi. “Bu Ecevit’i de tanımıyor. Eğer rahmetli Bülent Ecevit olsaydı, Cumhurbaşkanına daha seçildiği gün giderdi.”
Ayrıca kendi kıt aklıyla Kılıçdaroğlu’nu da eleştirerek şöyle konuşuyor.
"Ben Dersimliyim’ diyor. Tunceliliyim demiyor"
“Bunlar yalnızca, Atatürk’e sığınarak siyaset yapıyorlar” diyen Aksakal, “CHP Genel Başkanı, ‘ben Dersimliyim’ diyor. Tunceliliyim demiyor. ‘Dersim arşivleri açılsın’ diyor. Biz, '1930’ların CHP’si değiliz' diyor. Atatürk rejimine başkaldıranları savunuyor. Şu anki Genel Başkan, ‘Atatürkçü' değildir. 'Avrupa’ya giden yol, Diyarbakır’dan geçer diyenler’ de bunlardır. O bölgede sözde Kürdistan kurulmasını ifade eden CHP sözcüleri var" dedi.
Bu kadar yalan olur mu? Bunu söyleyen adam ne yazık ki şimdi Ecevit’in partisinde genel başkan
Ne diyelim Ecevit gibi bir değerin partisinin açık artırmayla satılığa çıkması toplumun yüz karasıdır. Partiyi bu hale düşürenler utansın. Eğer utanma duygusu varsa.
Ecevit Cumhurbaşkanının ziyaretine giderdi demesi Sayın Erdoğan’a mesaj gönderiyor. Beni partine çağırır ve milletvekili yaparsanız derhal emrine hazırım demek istiyor.
Hiçbir parti sana bir milletvekilliği bile vermez.
Buradan DSP Aydın il başkanına yeniden sesleniyorum. Siz, Aksakal’ın görüşlerine katılıyor musunuz? Bu konuda bir açıklama yapacak mısınız?
Aksakalın görüşlerine katılmıyorsanız, hala orada oturacak mısınız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.