Mehmet KIZILASLAN
99 yerel seçimlerinde bakınız ne demişiz
Önce benim olmayan bir sözle başlayacağım yazıma.
“Ve dediler ki; Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. Onun için sen (istediğini) yap, bizde yapmaktayız.” 41-5.
Siz ne söylerseniz söyleyiniz, insanların beyinlerinin algıladıkları kadarını anlatabilirsiniz. Birçokları, görmeden, dokunmadan algılayamazlar bile. Doğal olarak da başlarına kötü şeyler gelmeden öğrenemeyenlerle doludur Dünya. O nedenledir ki “Bir musibet bin nasihatten evladır.” Demişlerdir atalarımız.
Birçoklarımız, her yaptığımız yanlışı ve verdiğimiz zararı, iyi niyetle yaparız. Kasıt yoktur, art niyet yoktur ama kendimize, çevremize, ülkemize onulmaz zararlar veririz. Buna karşında yine eskilerden birileri “ Cehennemin yolu iyi niyet taşları ile örülüdür. ” Demişlerdir.
Bu ülke, Atatürk ilkelerinden, Karma ekonomik sistemden, Üretime dair siyasetlerden uzaklaştıkça kaybetmeye başlamıştır. Ne acıdır ki, bu üretim bilincinden uzaklaşma, kalkınmada alınan yolların tamamında geriye gitmemize sebep olmuştur.
Milli olmak, milliyetçi olmak, her alanda, her birimde, yediden yetmişe üretmek ve dışa bağımlılıktan kurtulmak demektir. Başkalarına el açmaktan muhtaç olmaktan kurtulmak demektir.
Bir taraftan Milli olmaktan bahsedeceksiniz. Diğer taraftan bütün Devlet fabrikalarını kapatacak veya satacaksınız.
Neymiş?
Devlet fabrika kurmazmış. Devlet ticaret yapmazmış. Devlet üretim yapmazmış.
Şimdi ne oldu?
Efendiler, hayatın her alanı üretimdir.
Devlet, domates, biber, patlıcan satıyor. Vatan hainleri, Domatesle biberle patatesle ve patlıcanla saldırmışlar devletimize.
Efendiler, üretimi az olan ürünün bedeli yüksek olur.
Bu siyasetinize, bu söylemlerinize, Dünya ekonomistleri ve üretim ekonomisini bilenler, gülüyorlar.
Gerçi sizlerde yanlışlarınızı görmeye başladınız, ama inşallah, sattığınız ve kapattığınız fabrikaların ve devlet işletmelerinin daha modernlerini kurarak bu Millete yaptığınız yanlışları, verdiğiniz zararı düzeltirsiniz.
Şimdi gelelim bizim hasbelkader girdiğimiz 99 belediye seçimlerindeki programımıza.
Önceki yönetimin yarım kalmış projelerini tamamlayacağız.
Belediye Halk ortak işletmeleri kurarak işsizliği önleyeceğiz.
Sümerbank’ı kurtarıp, Aşağı Nazilli’ye Belediye hastanesi açıp, aşağı Nazilli’nin yeniden canlanmasını sağlayacağız.
Küçük Sanayinin tüm problemlerini çözeceğiz.
Nazilli çevresinde, dört ayrı yerde kültür siteleri oluşturacağız.( bu sitelerin içinde, sağlık ocağından, tiyatro salonuna, ssk bürosundan, gasil hanesine, aş evinden kreşine kadar olacak)
Sürekli fuarcılık sistemi ile pazarlamanın önünü açacağız. (Migros, sebze hali ve yeni sanayinin tamamen önüne kaplayan köy pazarı da dahil, sürekli açık kadınların göz nuru ürünlerden tutunuzda Nazilli ve çevresinde ne üretiliyorsa teşhir ve satışının yapıldığı bir sistem)
Huzur evini gözümüzün önüne taşıyacağız. ( o dönemde bozdoğan yolunda sanki atılmış gibiydi)
Nazilli’mize engelliler okulu açacağız.
Belediye – Esnaf ortak işletmeleri kuracağız.
Toplu konut projemizle gecekondu problemini çözeceğiz.
Gıdı-gıdı’nın sağ ve sol tarafına koşu bandı bir ucuna da komplike bir tesis yapıp sağlıklı yaşam projemizi uygulayacağız.
Belediye sağlık projemizle sosyal güvencesi olmayan halkımızın sağlık sorunlarına eğileceğiz.
Nazilli’mize Cemevi kazandıracağız.
Organize sanayi bölgesinin bir an önce hizmete girmesini sağlayacağız.
İmar Programı gözden geçirilecek ve halkımızın rahatsızlıkları giderilecek.
Çocuk köyleri projemizle yurtlar sorununu çözeceğiz. (Yazın çocuk köyü, kışın öğrenci yurdu olacak)
Sanayideki çırak gençlerimiz için yurtlar kuracağız.
Nazilli’mizin çöplerini değerlendirmek için gübre üretim fabrikası kuracağız.
Basın siteleri ile Nazilli’mizin aydınlanmasını sağlayacağız.( her gazeteye birer ofis verilecek, orta yerde bir gelişmiş Matbaaolacak, sadece kâğıdını gazeteyi basacak olanlar getirecek. Gazeteler özgür olacak.)
İtfaiye işletmesini çağdaş hale getireceğiz. ( şehrin dört bölgesinde birer itfaiye merkezi olacak ve en yakın olan yangına ilk müdahaleyi yapacak, diğerleri ona yardıma koşacaklar)
Gençlik barış projemizle gençlerimize sağlıklı ortamlar yaratacağız.
Amatör spor kulüplerini destekleyeceğiz.
Nazilli’mize bir müze kazandıracağız.
Çökmekte olan Nazilli alt yapısını yenileyeceğiz.
Eğitim ve öğretime gereken önemi vereceğiz.
Nazilli’mize bir Amfi tiyatro kazandıracağız.
Hayvan hastaneleri ve misafirhaneleri kuracağız.
Belediye gelirlerini tüm bankalar aracılığı ile tahsil etme yoluna gidip vatandaşlarımızı kuyruklarda cefa çekmelerini engelleyeceğiz.
Yukarıda programa aldığımız 28 Maddeden birçoğunu, seçilen Belediye Başkanı kardeşlerimiz gerçekleştirdiler. Kendilerine gerçekleştirdikleri her güzel şey için Allah Razı olsun derim. Ne yazık ki en elzem olanları, en önemli olanları gerçekleştirilemedi.
Neden mi?
Onlar için önemli görülmedi de ondan. Bazılarının tuzu kuruydu. Bazılarının da tuzları ve kurutulması o koltuğa oturunca oldu da ondan.
Bakınız 99 seçim bildirgemizin önsözünde ne yazmışız.
Ulusumun en büyük sorunu işsizliktir.
İşsizlik; açlık, yoksulluk, terör ve kötülüklerin anasıdır. Bunu önlemek için öncelikle ilçemizde çare bulmak zorundayız. İşsizliğe çare bulmanın yolu da yatırımlarımızı ilçemizde yapmaktan ve üretimin önünü açmaktan geçer.
Ben, Nazillili olmayı, sadece Nazilli de doğup büyümek olarak değil, Nazilli de yatırım ve üretim yapmak, geleceğimizi de kurmak olarak değerlendiriyorum.
Bu bağlamda, gerek Belediye Halk Ortak İşletmeleri, gerekse bireysel üretimlerin Sürekli Fuarcılık Sistemleri ile desteklenerek halkımızın ekonomik gücüne katkı sağlamak istiyoruz.
Biz Nazilli milliyetçileriyiz. Tüm işlerimizi Nazilli deki müteahhit, taşeron, esnaf ve işçilerine yaptıracağız. Böylelikle Nazilli de toplanan gelirler Nazilli de kalırken, Nazilli halkı da yeni iş imkânlarına kavuşacaktır.
… Partiye vereceğiniz her oyun Nazilli’mize konulacak her taşın yapılacak her işin başlangıcı olduğunu unutmayınız.
Ayrıcalıkların olmadığı,
Kayırmanın yaşanmadığı,
Üretimin ve uzlaşmanın önünün açıldığı, Nazilli özlemini gerçekleştirmek için desteklerinizi bekler sevgi ve saygılarımı sunarım.
Demişiz ta 20 yıl evvel. Biz hala üretim diyoruz dostlarım saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.